Sakarya’da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede “Medyanın Dili” ele alındı

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Ebubekir Şahin, 'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Medyanın Dili' programında, reyting kaygısıyla milli ve manevi değerleri göz ardı eden yayınların kabul edilemez olduğunu belirterek, bu tür yayınlarla mücadele edildiğini vurguladı. Şahin, 'Her türlü hukuki ve ilkesel duruşu sergileyerek, kadına yönelik şiddetle mücadelede kararlılıkla hareket ediyoruz' şeklinde konuştu.

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sakarya’da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede “Medyanın Dili” ele alındı

Adapazarı ilçesindeki bir restoranda TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK), Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesince  “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Medyanın Dili” programı düzenlendi.

Programda bir konuşma yapan Sakarya Valisi Yaşar Karadeniz, tüm kurumların deneyimlerinden faydalanılmasının kadına yönelik şiddetin önlenmesine katkı sağlayacağını söyledi.

Sadece kadına yönelik şiddetin değil, toplumda şiddetin önlenmesi konusunun da unutulmaması gerektiğini vurgulayan Karadeniz, “Bu şiddet bazen trafik, aile içi, çocuğa veya bazen bir hayvana karşı kendini gösterebiliyor. Hem bu genel durumu göz önüne alarak hem de bunun özelinde kadına yönelik şiddetin kendine özgü koşullarını dikkate alarak topyekun bir mücadele vermemiz gerekiyor.” diye konuştu.

“Bu dil bizim için gerçekten çok kıymetli”

KEFEK Başkanı ve AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan da komisyon ve çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Komisyonun her dönem kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli çalışmalar yaptığını belirten Erdoğan, “2012’de özellikle kadına yönelik şiddetle mücadelede medyanın rolü alt komisyonu kurulmuş ve o dönemki milletvekilleri bir çalışma yapmış. 27. dönemde Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonunu kurduk, bir çalışma yaptık. Bu raporda özellikle medya kısmı çok ön plandaydı. Komisyon olarak medya mensuplarıyla da bir araya gelmiştik. Medya çok önemli unsurlardan biri.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, ilkini Sakarya’da gerçekleştirdikleri toplantının kendileri açısından kıymetli olduğunu dile getirerek, “Sakarya’da çok uzun bir vakit kadın cinayetinin hiç yaşanmadığı bir dönem geçirdik ama son yıllarda Sakarya’da da bir hareketlilik var. Bu hareketliliğin önüne nasıl geçebiliriz, nasıl önceki yıllardaki o sıfır performansı devam ettirebiliriz diye biraz daha bu konuyu Sakarya’da önceledik.” diye konuştu.

Sakarya basınının bu anlamdaki haber dilinin biraz daha değiştirilmesinin buna katkı sağlayabileceğini ele aldıklarını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

“Basın mensubu arkadaşlarım, bu anlamda sizlerden büyük bir hassasiyet beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Bu dil bizim için gerçekten çok kıymetli. Muazzam bir işbirliğiyle birbirimize destek olarak bütün kamu kurum ve kuruluşlarımızla bu işin Sakarya’da da üstesinden geleceğimize inanıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’mız her konuşmasında kadına yönelik şiddetle mücadelede ne kadar tavizsiz olduğumuzun altını çiziyor. Ben de Sakarya’da kadına yönelik şiddetle mücadelede tavizsiz olduğumuzun altını çizmek istiyorum. Bence bu anlamda Sakarya iyi bir örnek olmalı.”

Erdoğan, bir gazetecinin kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik kanunlarla ilgili sorusu üzerine, “Kanunlar oldukça yeterli. Bu anlamda özellikle 6284 sayılı kanun, dünya üzerinde bu alanda incelediğim en iyi kanunlardan biri. Çok güçlü kanunlarımız var aslında. ‘Kanunlarımız yeterli değil mi?’ algısı biraz medyanın bu konuyu böyle işlemesiyle alakalı. Dolayısıyla kanun noktasında zaten yapılabilecek her şey yapıldı, daha iyi de elbette olabilir. Cezalar daha da artırılabilir ama özellikle bugün burada bulunmamızın en önemli sebebi; bunun sahaya uygulanması, uygulandıktan sonra da sahaya nasıl sunuluyor olması. Gerçekten sizlere muazzam bir yük düştüğü kanaatindeyim.” diye konuştu.

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar ise kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda üniversitelerin, kurumların, belediyelerin ve özellikle medyanın büyük sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, “Medyamız bu tür olaylarda hadiseye yaklaşım biçimlerini gözden geçirerek, şiddeti teşvik eden değil önleyen, şiddetin bir daha olmaması için uygun bir üslup ve dil kullanması, şiddetin bir daha olmamasını kamuoyuna bildirmesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

“Yeni dönemde hangi programların yayınlanıp hangilerinin yayınlanmayacağını tekrar konuşacağız”

 

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, kadına yönelik şiddetle topyekun mücadele verilmesi gerektiğini vurguladı.

Medyanın kadına yönelik şiddet haberleriyle ilgili sorumluluk sahibi olduğuna değinen Şahin, “RTÜK olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde almış olduğumuz 8 maddelik ilke kararı, bütün alanı kapsayacak şekilde kullanılabilir. Bundan sonraki süreçte yazılı basına da ne şekilde bu ilkelerin kullanılabileceğini göndereceğiz ve sizlerin dikkatine sunacağız.” diye konuştu.

Şahin, CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent’in gündüz kuşağı programlarıyla ilgili sorusuna, “Evlilik programları kalktı, yerine bu programlar geldi. Bu programları 2 hafta içerisinde yayından kaldırabiliriz. Peki yerine ne koyacağız? En çok izlenen, en çok para ve reklam getiren de bir kuşak. Hem en çok izlenen hem en çok şikayet edilen hem de en çok para kazandıran kuşağa ne getireceksiniz? Bu arkadaşlarımıza, ‘Bu programları kaldırmak çok zor değil, siz de biliyorsunuz.’ dedik, İstanbul, Ankara’da toplandık, biz ayaklarına gittik, olmadı, olmadı. Bunun sonu iyiye gitmiyor. Yeni dönemde hangi programların yayınlanıp hangi programların yayınlanmayacağı konusunda oturup tekrar konuşacağız.” yanıtını verdi.

Kanallara kadın ve çocuk sağlığı ve benzeri içeriklerin konulması önerisinde bulunduklarını fakat bir müddet sonra izlenmediği için içeriklerin kaldırıldığını dile getiren Şahin, “Bunlar reyting alıyor ve toplum tarafından izleniyor diye buna müsaade mi edeceğiz? Hiçbir reyting, gelir getirme veya kaybetme kaygısı, böyle programların toplumumuza empoze edilmesine müsaade etmemize sebep değildir ama hassas bir denge. Bu alanda toplumsal bir birliktelik yapmamız lazım. İzleyenlerin izlememesi lazım. Bunlara bu reytingi vermeyeceğiz. Toplumsal bir baskı yapacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık da geçen ay düzenledikleri “Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesinde Kurumlar Arası İşbirliği” toplantısında alınan kararlar hakkında bilgi verdi.

SUBÜ olarak kadına yönelik şiddete karşı tavır ortaya koydukları gibi kadınların haklarının korunmasını önemsediklerini aktaran Sarıbıyık, “Üniversitemizin güçlenmesinde ve güzelleşmesinde kadın çalışanlarımıza güveniyor ve topluma hizmet çalışmalarımızda da kadınları önceleyen işlere imza atıyoruz.” dedi.

Sarıbıyık, kadınlara yönelik uyguladıkları projelerden de bahsetti.

Sakarya Baro Başkanı İlknur Ebiz Yıldız ise kadına yönelik şiddetin önlemesiyle ilgili yürüttükleri süreçlere değinerek, Sakarya’nın dayanışmayı önceleyen ve işbirliği içerisinde çalışan bir kent olduğunu belirtti.

Daha önce kadına yönelik şiddeti azaltmak suretiyle başardıkları süreci bütün Türkiye’ye gösterme gayretinde olduklarına işaret eden Yıldız, “Temel hedefimiz kurumlar arasındaki işbirliğinin ne kadar kıymetli olduğunu ve başarının sırrının ‘işbirliği’ olduğunu bütün ülkemize gösterebilmek.” ifadesini kullandı.

RTÜK Üyesi Deniz Güçer, “Medyada Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeleye İlişkin Etik İlkeler” başlıklı sunum yaptı.

Programa, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamza Al, AK Parti İl Başkanı Yunus Tever, ilgili kurum yetkilileri ile basın mensupları katıldı.

Sakarya’da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede “Medyanın Dili” ele alındı