Ankara

Ali Nailli Erdem AKK'de anlattı: "1950'lerin Ankara'sı fikri zeminde bugünden daha üstündü"

Ankara Kent Konseyi’nin SözONda Deneyim Paylaşım Platformu kapsamında düzenlenen etkinliğin konuğu, siyaset ve kamu yönetiminin duayen isimlerinden Ali Nailli Erdem oldu. Erdem, hatıralarındaki Ankara'yı ve Rizelileri anlattığı konuşmasında nostaljik bir yolculuk yaşattı.

Abone Ol

ANKARA-BHA

Ankara Kent Konseyi’nin (AKK) SözONda Deneyim Paylaşım Platformu kapsamında düzenlediği anlamlı etkinlik, siyaset ve kamu yönetiminin duayen isimlerinden Eski Milli Eğitim, Çalışma ve Sanayi Bakanı Ali Nailli Erdem’i konuk etti.

Programa; Eski Başbakan Yardımcısı ve AKK Onur Kurulu Üyesi Murat Karayalçın, eski Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu, Yargıtay eski Başkanı Sami SelçukSefer Ulusoy, emekli Albay Osman Babuşcu, Rize Dernekleri Federasyonu (RİDEF) Başkanı Muammer Bostan, Çamlıhemşin Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Metin Gültan, AKK Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ile AKK YİK Başkanı Şevket Bülend Yahnici de katıldı.

Rize Dernekleri Federasyonu ve Çamlıhemşin Eğitim ve Kültür Derneği’nin katkılarıyla gerçekleşen buluşma, katılımcılara Ankara tarihi ve Rizeliler bağlamında nostaljik anlar yaşattı. 

"Bizim kente karşı işlenen suçlar dışında bir derdimiz yok"

Etkinliğin açılışında konuşan Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, konseyin vizyonunu şu sözlerle ortaya koydu:

"Bu kadar değerli hazirun kent konseyimizde olması bizim için büyük bir onur. 'Ankara Kent Konseyi anlatılmaz yaşanır' dediğimiz anlayışı bugün görecek ve burada olağanüstü cümleler duyacağız. Bizim kente karşı işlenen suçlar dışında bir derdimiz yok. Herkes dövüşüyor biz barışmayı seçtik."

Programın moderatörlüğünü Çamlıhemşin Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Metin Gültan yaptı. Sözlerine geçmiş Ankara anılarını anlatarak başlayan Ali Nailli Erdem, şehre ilk gelişini şu ifadelerle paylaştı:

"Bugün kar yağdığını görünce 1941 Ankara'sını hatırladım. Kar hiç yerden kalkmazdı. Ankara'ya geldiğimde nereye gideceğimi, nerede yatacağımı bilmiyordum. Bir Karadeniz lokantası vardı; oraya gittik yemeğimizi yedik. Her karnımız acıktığında oraya giderdik." 

"Ankara dediğiniz yer Ulus'taki heykeldi"

Ankara'nın kültürel ve sosyal yaşamına dair nostaljik izlenimlerini paylaşan Erdem, şöyle devam etti:

"Ulus'ta Cumhuriyet Restoran çok önemli bir yerdi, kalifiye bir yerdi. Ankara dediğiniz yer Ulus'taki heykeldi. Ankara Palas vardı; akşamları caz müzik çalardı. Öğrenciyken de Dikimevi civarında gezerdik. Çok bir yer yoktu o zamanlar."

Gençliğinde aldığı eğitimin yönlendirici etkisine de değinen Erdem, hocalarının yaklaşımını ve kendilerine verdiği öğütleri şu ifadelerle aktardı:

"Hocalarımız mutlak süratle Cumhuriyetçi, mutlak süratle Atatürkçü'ydü. Türkiye için yaşamamızı, Türkiye için var olmamızı öğütlerlerdi. 'Gençler ülkenizin sorunlarından uzak durmayın, sorumluluk almayın asla yalnız bırakmayın. Siz bizim kadar şanslı olamayabilirsiniz; bir vatan bulamayabilirsiniz, ülkenize sahip çıkın' derlerdi. Hocalarımızın siyasete yaklaşımı son derece efendice idi. Hangi görüşten olursa olsunlar efendice yaklaşırlardı."

Ankara'da bulunan Karadenizli pastaneler de söyleşide konuşulan konular arasında yer aldı. Erdem, anılarında yer edinmiş pastaneleri ve unutulmaz isimleri de andı. Erdem "Modern Türkiye, Türk'ün varlığını yücelten ancak modern dünyaya entegre olmuş insanlar bulunurdu Tuna Pastanesinde. Flamingo'nun gönlümdeki yeri ayrı, değişmem. Tok dahi olsanız yiyeceğiniz yemekleri vardı." şeklinde konuştu.

"Demokrasiyi anlamakta hayli bir gecikmişiz"

Demokrasi ve siyaset üzerine değerlendirmelerde bulunan Erdem, demokrasinin önemine işaret ettiğini konuşmasında şunları kaydetti:

"Demokrasi sayısal bir kavram değildir; hukuksal ve ahlaksal bir kavramdır. 'Politikacının özel günü olmaz; politikacı kendini milletine adamıştır' demişti Samet Bey. Demokrasiyi anlamakta hayli bir gecikmişiz. Demokrasi bir yaşam şekli dostlar. Sorumluluk vardır içerisinde. Demokrasiyi benimsemiş adam çağından sorumludur. Kendinizi aşın, kendinizi aşamıyorsanız politikaya girmeyin."

"Atatürk'süz dünya olmaz"

1940-1950'li yılların Ankara'sı ile günümüz Ankara'sı arasındaki fikirsel üstünlüğün altını çizen Erdem, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı:

"1940-50'li yılların Ankara'sı bugünden üstündü. Servetifünun, Yakup Kadri'nin Yaban'ı tartışılır, Shakespeare tartışılır, Şeyh Galip'in eserleri konuşulurdu. A Parti B Parti değil, fikri zeminin üzerine çıkılırdı Ankara'da. Hep söyledim, söyleyeceğim Atatürk'süz dünya olmaz, olamaz."

"Ankara'yı soluyan ve yaşayan her insana Ankaralı olarak bakma inancından mükellefiz"

AKK YİK Başkanı Şevket Bülend Yahnici de Ali Nailli Erdem ve katılımcılara teşekkürlerini ileterek başladığı konuşmasında Ankara'nın ve Ankaralı olmanın görevlerinden bahsetti. Yahnici, "Ankaralıyız Ankara sevdalıyız. Ankara önemli bir şehir. Milli mücadelenin başkenti. Ankara'yı soluyan ve yaşayan her insana Ankaralı olarak bakma inancından mükellefiz." dedi.

Söyleşi, toplu fotoğraf çekiminin ardından sonlandı.