ANKARA - BHA
8 Kasım 2025 tarihine kadar sürecek olan programda, tarih ve kültür teması ön plana çıkarılarak kentin belleğine kazınan, kent kültürüyle bütünleşen tarihi dokular, oturumlar ve sunumlar, alanında uzman isimlerin değerlendirmeleriyle ele alınacak. Füsun Kavalcı küratörlüğünde “Kalıcı İzlerde AOÇ” sergisi de Ankara Kent Konseyi Sergi Salonu’nda Başkentlilerin ziyaretine açık olacak.
Ankara Kent Konseyi (AKK), 4 Kasım’da Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nde açılışı yapılan Hacettepe Üniversitesi Tarihi ve Kültürel Mirası Araştırma Merkezi’nin (HÜTKAM) “Kültürel Bellek 2025” programının ikinci gününe ev sahipliği yaptı.
Ankara Kent Konseyi Binası’nda düzenlenen “Kültürel Bellek 2025” programında, Cumhuriyet’imizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başkent Ankara’da kurduğu Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) başta olmak üzere, kent hafızasına kazınmış yerler ve kentin kültürel alanları, alanında uzman isimlerin yer aldığı oturumlar eşliğinde katılımcılara aktarıldı.
Programda, Füsun Kavalcı küratörlüğünde “Kalıcı İzlerde AOÇ” sergisi de Ankara Kent Konseyi Sergi Salonu’nda Başkentlilerle buluştu. Sergide, “Kilden Kişisel Pullarda AOÇ”, “Eski-Yeni AOÇ”, “AOÇ Hayvanat Bahçesindeyiz”, “Çınar Yaprağında AOÇ” başlıklarıyla AOÇ teması vurgulandı.
Programın açılış konuşmasını yapan ABB Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Ayça Yusufoğlu Köroğlu, kenti kültür ve sanatın da başkenti yapmak amacıyla ABB olarak yürüttükleri çalışmalara ve düzenledikleri etkinliklere değinerek, “Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı olarak Atatürk’ün yüz yıl önce ortaya koyduğu vizyonu bugünün değerleriyle buluşturmaya kararlıyız” dedi ve Atatürk Orman Çiftliği’nin önemini şu sözlerle vurguladı:
“Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında Atatürk Orman Çiftliği’ni yeniden düşünmek, belleğimizdeki yerini hatırlamak ve geleceğe taşımak hepimiz için büyük bir anlam taşıyor. Atatürk Orman Çiftliği, bu ülkenin üretim kültürünü, modernleşme hikâyesini ve ortak yaşam anlayışını simgeleyen çok özel bir alan. Biz, kültürün dönüştürücü gücüne inanarak mekânları yeniden yorumluyor, kamusal alanları kültürel üretimle buluşturuyoruz. Bu yaklaşım, sadece mekânları dönüştürmek değil; aynı zamanda kenti müşterek bir yaşam alanı hâline getirmek anlamına geliyor. Atatürk Orman Çiftliği, bizim kırmızı çizgimiz. Çünkü burada korunan ortak geçmişimiz, üretim kültürümüz ve kamusal yaşamın hafızası. Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak hedefimiz, bu belleği geleceğe taşımak.”
ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Kültürel Mirası Koruma Şube Müdürü Sinem Battaloğlu ise ABB’nin kentin kültürel ve tarihi dokularını koruyan projelere imza attığını ifade ederek, “Kültürel bellekle alakalı bu girişimin 10 yıldır devam ediyor olmasını çok önemsiyorum. ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı olarak Ankara’da, gözle görülebilir ve hayata geçmiş etkinliklerimizle sizleri buluşturuyoruz. Birçok projemizi tamamladık. Ulus Bölgesi’ndeki tarihi ve kültürel dokuları koruyarak gelecek nesillere aktarabilmek için çaba sarf ediyoruz” dedi.
Panelde, AKK Başkan Vekili Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin “Bir Üst Ölçek Planlama Sorunsalı Olarak Atatürk Orman Çiftliği”, Prof. Dr. Ali Cengizkan “Bir Varlık Olarak Atatürk Orman Çiftliği”, Prof. Dr. Selin Çavdar Sert “Toplum, İklim ve Ekosistemin Diyaloğu Açısından Atatürk Orman Çiftliği Kültürel Peyzajının Değerleri ve Önemi” ve Hüseyin Erol “AOÇ Bağlamında Kültürün Yavaş İntiharı” başlıklı sunumlar yaparak katılımcılara şu sözlerle ışık tuttular:
AKK Başkan Vekili Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin, “Atatürk Orman Çiftliği gibi önemli alanların kentin bütünüyle ilişkisi ne olmalı, onu tartışmalıyız. Kentin bütününde, kaderinde ve geleceğinde gerçekten biz Atatürk Orman Çiftliği’ni hem Ankara’nın geleceği için hem de çiftliğin varlığı ve kültürel mirası için ne tür bir ilişki kuracağımız ve bunu nasıl aktaracağımız üzerine çalışmalar yapmalıyız.”
Prof. Dr. Ali Cengizkan, “Atatürk Orman Çiftliği çok boyutlu ve çok yönlü, geniş bir alanı kapsıyor. Atatürk’ün 1925’teki vizyonu gerçekten hayranlık verici. Atatürk, kendi kişisel birikimini AOÇ ile Ankara çevresine kazandırdı. Özümüze dönmeliyiz, tarımla yeniden barışarak toprakla buluşmalıyız. AOÇ’yi yaşatmamız lazım.”
Prof. Dr. Selin Çavdar Sert, “AOÇ, bize emanet edilmiş olan ve çok katmanlı doğal, kültürel ve tarihi değerleri içeren bir peyzaj mirasıdır. Günümüzde Ankara’nın kalbinde bulunan bu miras, başkentin iklim ve su krizleri ile başa çıkmasında ve Türkiye’nin biyoçeşitlilik rezervinin korunmasında, hiçbir dünya kentinde benzeri bulunmayan nitelikte ve önemde bir değerdir.”
Hüseyin Erol, “AOÇ’yi Cumhuriyet’in yetiştirdiği bireyler koruyacaktır. AOÇ, bir kültür inşasıdır, bu kültürü kendi ellerimizle yok etmemeli ve 100 yıl önce olduğu gibi Başkent’e kazandırmalıyız.”
Programın ikinci bölümünde ise Şinasi Tek, “Gençlik Parkı’ndan Beytepe’ye Su Perisi Galatia’nın Öyküsü”, Gülsen Tezcan Kaya “Mevsimler ve Mekânlar: Ankara’nın Doğası ve Gündelik Hayatı Üzerine Resimsel Notlar”, Feyza Akder “Hasan Vecih Bey’in Ankara Manzaraları”, Muzaffer Karaaslan “Cumhuriyet’in Görsel Hafızası: Ayetullah ve Semiha Sumer’in Ankara’daki Duvar Resimleri”, Nevin Apaydın- “Oyun Sokakta Güzel: Cin Ali Sokak Oyunları Şenliğinde 4. Yıl”, Özge Öztekin, “Geç Dönem Klasik Türk Şiiri İzleğinde Kronolojik Ankara Okumaları”, Yeşim Kutkan Öztürk, “Bir Hafıza Mekânı Olarak Augustus Tapınağı: Roma’dan Günümüze Kültürel Süreklilik” başlıklı sunum ve anlatımlarıyla kentin belleğine kazınan, kent kültürüyle bütünleşen tarihi dokularını masaya yatırdı.
Programın ikinci günü, “Ankara Tümülüsleri” belgesel gösterimi ile sona erdi.
6 Kasım'a kadar sürecek
İki gün boyunca Ankara Kent Konseyi Binası’nda devam edecek olan programda, alanında uzman isimler oturumlar ve sunumlar eşliğinde, zengin konu başlıklarında bir araya gelerek kent hafızasının tarihi ve kültürel alana yansımalarını eşsiz anlatımlarıyla Başkentlilerle buluşturacak.
Programın son günü olan 8 Kasım 2025 tarihinde ise katılımcılar, UNESCO Dünya Mirası Aslanhane Camii, Polatlı Tarihi Alanlar ve UNESCO Dünya Mirası Gordion’u gezerek kentin tarihi ve kültürel mirasını yerinde gözlemleme imkânı bulacak.