ANTALYA-BHA
Akdeniz Üniversitesi, Antalya’nın Fethi’nin 818. yılı anısına düzenlenen Geleneksel Türk Sanatları Sergisi’ne ev sahipliği yaptı. Hat, minyatür, tezhip ve ebru sanatlarının en nadide örneklerinin sergilendiği etkinlik, katılımcılara geçmişten günümüze uzanan bir kültürel deneyim sundu.
Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından, Antalya’nın fethinin 818. yılı anısına düzenlenen “Geleneksel Türk Sanatları Sergisi” sanatseverlerle buluştu. Serginin açılışına Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Toker, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sibel Paşaoğlu Yöndem, Antalya İl Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Galip Sökmen, akademisyenler, öğrenciler ve sanatseverler katıldı.
"GELENEKSEL SANATLARIMIZI YAŞATARAK KİMLİĞİMİZİ KORUYABİLİRİZ"
Serginin küratörlüğünü üstlenen Doç. Dr. Ömer Zaimoğlu, Prof. Dr. Cengiz Toker ve beraberindeki heyete eserleri gezdirerek detaylı bilgiler verdi. Doç. Dr. Ömer Zaimoğlu, “Sergimiz, geleneksel Türk sanatlarının en nadide örneklerinden olan hat, minyatür, tezhip ve ebru sanatlarını içermektedir. Bu sanatlar, asırlardır estetik ve manevi değerlerin birer taşıyıcısı olmuş, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze uzanan eşsiz bir kültürel miras bırakmıştır. Hat sanatı, kelamın zarafetle birleştiği bir ifade biçimidir; minyatür, geçmişi resmeden ince detayların sanatıdır; tezhip, süslemenin ihtişamını yansıtır; ebru ise suyun ve renklerin dansıdır. Bugün burada gördüğümüz eserler, bu sanatların ustaları tarafından özenle hazırlanmış ve bizlere tarihi, kültürel ve sanatsal bir yolculuk sunmaktadır. Sanat, bir toplumun ruhunu yansıtan en güçlü araçlardan biridir. Bizler, geleneksel sanatlarımızı yaşatarak kimliğimizi koruyabilir ve geleceğe daha güçlü bir şekilde taşıyabiliriz. Bu serginin, geçmişten gelen bu büyük mirası yeni nesillere aktarmada önemli bir köprü olacağına inanıyorum.” diye konuştu.
Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sibel Paşaoğlu Yöndem ise “Bugün tarihimizin önemli dönüm noktalarından birini, Selçukluların Antalya'yı fethinin ve bu toprakları yurt edilmesinin 818. yıl dönümünü bir arada kutluyoruz. Geleneksel Türk Sanatları sergimiz, yalnızca bu önemli tarihi hatırlatmakla kalmıyor bir yandan köklerimizden beslenen sanatımızın tarihsel derinliğini, kültürel zenginliğini ortaya koyuyor. Bir yandan da gelecek nesillere aktarılması gereken bir dünya mirası olduğunu hepimize de hatırlatıyor. Türk sanatı, dünya kültürel mirası içerisinde hak ettiği yeri alan bin yıllara uzanan bir birikimin ürünüdür. Her bir motif, her bir desen geçmişin izlerini taşırken aynı zamanda geleceğe uzanan köprüler gibidir adeta.” ifadelerini kullandı.
"KİMLİĞİMİZİN YANSIMASI"
Geleneksel sanatların yalnızca estetik bir ifade biçimi olmadığını aynı zamanda kimlik, inanç sistemi ve dünya görüşünün yansıması olduğunun altını çizen Prof. Dr. Sibel Paşaoğlu Yöndem, “Selçuklu dönemi, bu sanatın en parlak örneklerini sunduğu, mimariden tezhibe, çiniden hat sanatına kadar pek çok alanda kültürel zirve olarak kabul edilebilecek eşsiz eserlerin ortaya konduğu bir dönemdir. Bugün burada sergilenen eserler de o dönemin ruhuna atıfta bulunuyor. Kültürel ve sanatsal zenginliğimizi yansıtırken sanatın zamana meydan okuyan gücünü de göz önüne seriyor. Geleneksel sanatlarımız yalnızca estetik bir ifade biçimi değil, aynı zamanda kimliğimizin, inanç sistemimizin ve dünya görüşümüzün yaşam felsefemizin birer yansımasıdır. Bu sanatlar atalarımızın tarihsel bilgeliğini, derin sabrını, umut dolu yaratıcılığını bugüne taşır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözleriyle; ‘Tarih, bir milletin neler başarabileceğini gösteren en büyük rehberdir. Kültür ise okumak, anlatmak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, ders almak, düşünmek ve zekâyı geliştirmektir.’ Bu sözler, aslında tarih, kültür, sanatsal miras ekseninde gelişim gösteren geleneksel sanatlarımızı korumanın, gelecek nesillere aktarmanın ne denli önemli olduğunun da altını çizmektedir.” şeklinde konuştu.
Geleneksel sanatların öne çıktığı sergide, Kaligraf Yusuf Topçu, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Toker ve diğer katılımcıların isimlerini kaligrafi sanatıyla yazarak hediye etti.