MUĞLA-BHA

Ayıkol, açıklamasında şu ifadelere yer verdi.

Atatürk'ün benimsediği ve bizim esas almış olduğumuz millet anlayışı, subjektif millet anlayışıdır. Bu anlayışa göre insanları millet haline getiren bağlar manevi niteliktedir ve bir takım özellikle manevi değerlerden oluşmaktadır. Bizler millet olarak sevinçlerimizi ve üzüntülerimizi beraber yaşarız. Şairin de ifade ettiği gibi, "Bir zamanlar biz de millet, hem de ne milletmişiz; gelmişiz dünyaya, milliyet nedir öğretmişiz." Yani bu anlayışla biz, Yüce Türk milletiyiz.

Son günlerde Diyarbakır'da meydana gelen, narin kızımızın canice katledilmesiyle alakalı haberi duyduktan sonra, ülkece bizler de sarsıldık. Allah rahmet eylesin. Allah, cennetiyle cemaliyle müşerref kılsın. Ancak biz hâlihazırda acımızı yaşarken, dün FKM önünde bazı kesimler, bu cinayetin oluşmasında sanki iktidarımızın sorumluluğu varmış, soruşturma dosyasının önü kapatılıyormuş, hatta daha da ileri giderek cinayetin oluşmasında bizleri sorumlu tutan sloganlar attılar. Bu neyin nefretidir? Biz bu hâle nasıl geldik? Yani her olayın ardından bu şekilde siyasi rant gayesi nereden gelmektedir?

Devletimiz sürecin başından beri takipçisidir. Cumhurbaşkanımız da aynı şekilde sürecin takipçisidir ve takipçisi olacağını ifade etmiştir. Bir olay yaşandıktan sonra, biz burada acılarımızı paylaşmak yerine birbirimizden uzaklaşmamamız gerekiyor. Millet olmayı hak etmemiz gerekiyor.