‘Kastamonu’nun huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yok’

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

‘Kastamonu’nun huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yok’MHP il yönetimi ve milletvekili adayları, seçim çalışmaları kapsamında muhtarlarla bir araya geldi. Yoğun katılımla düzenlenen toplantıya; Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu, MHP Milletvekili Adayları Emin Çınar ve Alperen Özmen ile MYK Üyesi Yüksel Aydın, İl Başkanı Emre Şahin, Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Kapulu, parti yöneticileri ve muhtarlar katıldı.
AYDIN’DAN KATAR’A; “ATEŞLE OYNAMA”
MHP MYK Üyesi Yüksel Aydın, programda yaptığı konuşmada yerel siyasetçileri hedef aldı. İYİ Parti Milletvekili Adayı Ahmet Katar’a göndermede bulunan Aydın; “Buradan İP’in milletvekili adayını uyarıyorum; Ateşle oynuyorsun ateşle. Kastamonu’da ateşle oynama. Bizim başımızı sıkıntıya sokma, huzursuzluk yapma. Milletvekili olabilmek için yaptığın manevraları, tezgahları biliyoruz. 14 Mayıs’tan sonra da bir ve beraber yaşacağız. Kastamonu’nun huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yok. CHP’nin adayını zaten çok ciddiye almıyoruz. Yukarıdakilerin yaptığı belli. Kendisi de örgütçüdür, il başkanı da örgütçüdür. Kastamonu’nun öz evlatları burada…” dedi.
VİDİNLİOĞLU; “BAŞKA ODAKLARDAN GÜÇ ELDE EDİP YOL YÜRÜYENLERE İTİBAR EDİLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”
Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu ise, 14 Mayıs seçimlerinin önemli olduğuna vurgu yaparak; “Bu seçim gerçekten söylendiği gibi yüz yılın seçimi. Cumhuriyetimizin 100’ncü yılında bir tarafta yerli ve milli olanlar, bir tarafta da kerameti kendinden menkul, başka başka yerlerden güç devşirip halkın huzuruna çıkmaya çalışanlar. Bir tarafta sırtını bu millete dayamış, aynı yöne bakabilen aynı minval üzerine yürüyen, 2016’daki o hain girişimden sonra güçlerini bir araya getirmişler ve kökünü çok eskilerden almış 2 tane ana siyasi akımın siyasi temsilcileri bir araya gelmişler ve Türkiye’nin yeni yüzyılını inşa etmek için Bismillah deyip yola çıkmışlar. Bir tarafta da küsmüş gitmiş, ayrı parti kurmuş, ayrılmış, her taraftan destek bekleyen, olmadık ilişkiler ağı içerisinde olan, kendisini sol diye tanımlayıp ne kadar küçük giden varsa yanına devşirmiş ve Cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya çıkmış bir genel başkan var. Herkes elini vicdanına koysun. Sizler muhtarsınız, ben de belediye başkanıyım. Bir yerde 3 tane 5 tane yönetici olur mu? Birbirimizle danışacağız da öyle yapacağız, böyle bir şey mümkün olur mu? Belediyede ikinci bir belediye başkanıyla o belediye yönetilir mi? Ya da ikinci bir il başkanıyla parti yönetilir mi? Bir ilde 2 tane vali olur mu? Yüzde yarımlık partiler, fakat çene maşallah. ‘Biz onay vermeden hiçbir karar onaylanmaz’ diyorlar. Bu devletin tıkanması, devletin adım atamaması demektir, bu sağdan sola dönememek demektir. Her işiniz aksamaya uğrayacak demektir. Bu seçimde onun için hepimizin üzerine çok fazla iş düşüyor. Bu millet yaşadı ve gördü. Biz dışarıdakiler zaten biliyoruz. Bu mücadele hep olacak fakat biz kendi ülkemizin kendi milletlimizin kendi devletimizin hep bir adım öne çıkması için çabalarken, başka odaklardan güç elde edip yol yürüyenlere itibar edileceğini düşünmüyorum. Bu noktada hepimize büyük işler düşüyor. Kastamonu çok ayrı bir yer, Kastamonu hep söylüyoruz evliyalar diyarı diye, şehitler diyarı diye… Burası Türkmen kaidesi diye anılır hepimizin mayası sağlamdır. Onun için bu seçimde de herkesin fıtratı üzerine hareket edeceğine ben inanıyorum” diye konuştu.
ÖZMEN; “BU GELİŞMELERİ, PATATES VE SOĞAN EDEBİYATINA KURBAN ETMEMELİYİZ”
MHP Kastamonu ikinci sıra Milletvekili Adayı Alperen Özmen de savunma sanayi alanında ve teknoloji alanındaki gelişmelerden bahsederek; “Bugün Türkiye’de patates ve soğan üzerinden yürütülen bir algı operasyonu var. Biz kesinlikle bu algı operasyonuna önem verilmemesi ve aldanılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu seçim en önemli seçimlerimizden bir tanesi. Hepimiz oy kullanacağız, oy kullanırken de muhakeme edeceğiz. Terazinin bir tarafına artıları bir tarafına da eksileri koyacağız. Son zamanlarda savunma sanayinde çok önemli gelişmeler yaşadık. Yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıkan bir oranla milli savunma sanayimiz şuanda gelişmeye devam ediyor. Bu yüzde 20’lik oranı bugün hava savunma sanayi alanı kapsamında kalan kısım. Şuanda hava savunma sanayinde değişiklikler ve yenilikler olduğunu hepiniz benden daha iyi biliyorsunuz. Allah nasip ederse önümüzdeki senelerde yüzde 100 yerlilik oranıyla hayata geçirilecek bir savunma sanayinden bahsediyorum. Bu vatan müdafaasına katkısı tartışılmaz olması ve ülkemizdeki terörle mücadelede çok önemli olmasının yanında kardeş ülkelerimiz için önemli. En önemlisi son zamanlarda 11 ilimizi etkileyen büyük bir deprem felaketi yaşadık. Bunda bile deprem alanının haritalanmasında savunma sanayimizin geliştirilen İHA’larımız görev yaptı. Bunun haricinde yıllardan beri kendi aramızda konuşuyoruz. Devrim otomobilleri neden yarım kaldı, neden Türkiye’nin yerli ve milli bir otomobili yok.Bunları yıllardır kendi aramızda konuşuyoruz. Bugün belki sıcak siyasi ortamda geride kaldı ama bugün yerli ve milli otomobilimiz caddelerde geziyor. Bunu patates ve soğan edebiyatına kurban etmemeliyiz diye düşünüyorum. Yine terörle mücadeleden bahsettik. Terörle mücadele bitme noktasında gelmiş durumda. Dün Gabar Dağında bir petrol yatağı daha bulundu. Dün terör dolayısıyla giremediğimiz dağlarda, bugün petrol aramaya, petrol çıkarmaya başladık. Bizce bunlar, gerçekten önem verilmesi gereken gelişmeler” dedi.
“ENDİŞE VERİCİ AÇIKLAMALAR GELMEYE DEVAM EDİYOR”
Millet İttifakı paydaşlarının açıklamalarının endişe verici olduğunu da dile getiren Özmen, şunları kaydetti; “Karşımızda bir ittifak var. HDP ile bir ittifak konusu. HDP’nin nasıl bir parti olduğunu, terör iltisaklı bir parti olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu cepheden de endişe verici açıklamalar gelmeye devam ediyor. HDP’nin seçim beyannamesini görmüşsünüzdür ama Kemal Kılıçdaroğlu da ağız birliği etmiş gibi seçim beyannamesinde bazı noktalarda tekrar ediyor. Ne diyor; Bugün Abdullah Öcalan’ın ev hapsi verilmesi, Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması gibi, tutuklu belediye başkanlarının serbest bırakılması gibi birçok bizi endişeye sürükleyen mevzu gündeme getirilerek pazarlık konusu haline getiriliyor. Belediye başkanlarının tutuklu olmalarının sebebi yanlış peyzaj uygulaması yapmaları değil. Hepiniz benden daha iyi biliyorsunuz neden tutuklu olduklarını. Belediye başkanlarının Türkiye’nin, Türk milletinin parasını PKK’ya aktardıkları için, maddi ve lojistik destek sağladıkları için tutuklular. Bunu özgürlük adına pazarlamalarına da karnımız Allah’a şükür tok.”
“ALLAH NASİP EDERSE BİZ BUNA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
“Bu seçimin ne kadar önemli olduğunu anlatabilmek için ben gittiğim her yerde anlatmaya çalışıyorum. Bazı Belediye Başkanlıklarında bir kayyum uygulaması var. Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde, ‘Yerel yönetimlere özerklik şartını çekincem olmadan uygulayacağım’ dedi. Nedir bu yerel yönetimlere özerklik şartı? Avrupa Konseyi tarafından geliştirilen bizim gibi ülkelerde merkezi yönetimin dengesini bozmak için icat edilen bir sözleşmedir. Yerel yönetimler de belediyeler. Belediyeler mali ve idari açıdan belli bir özerklik seviyesine ulaşmak için icat edilen bir sözleşme. Türkiye, bu sözleşmeye 1988 yılında bazı çekinceler koyarak taraf olmuş. Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği şu: ‘Ben bu çekincelere kaldıracağım, yerel yönetimlere belli başlı imkanlar sunacağım. Mevzuat olarak onları serbest bırakacağım, mali ve idari açıdan belirli bir özerklik seviyesine ulaştıracağım.’ Diğer söylemlerle birleştirelim bunu. Tutuklu Belediye Başkanları serbest bırakılacak, kayyumlar kaldırılacak, yerel yönetimlere özerlik şartı tam manasıyla kullanılmaya başlanacak. Ne bulacağız biz elimizde? Sınırsız maddi ve idari gücü olan denetlenemeyen PKK’nın elinde belediyeler bulacağız. Allah nasip ederse biz buna müsaade etmeyeceğiz.”
ÇINAR; “BU İTTİFAKI MİLLET GERÇEKLEŞTİRDİ”
MHP Kastamonu birinci sıra Milletvekili Adayı Emin Çınar ise konuşmasında; “Genel başkanımız, özellikle 6’lı masa kurulduğundan itibaren hep ‘Bu 6’lı masanın görünmeyen bir ortağı var’ dedi. Birçok kimse bize bu ifadelerimize itibar etmedi. Ama gördük ki 12 toplantı yapan, o günkü liderler, en sonunda aday açıklaması yapıldıktan sonra bir baktık ki masada çatlamalar ortaya çıktı. Bir siyasi partinin genel başkanı dedi ki ‘Biz dayatmacı değiliz, biz noter değiliz, biz tasdikleme noktasında olan bir parti değiliz.’ Ama 2 gün geçti tekrar o masaya oturdu. Şöyle bir itirafı da vardı; ‘Aslında bu masanın etrafına gelenler, bir projenin gerçekliği. Ama karşımızdaki ittifak etle tırnak gibi.’ Çünkü bizim ittifakımız 15 Temmuz’da milletin iradesiyle bir araya geldi. Bu ittifakı millet gerçekleştirdi. Biz de icazeti yine milletten almak için sizlerin huzurundayız. Burada Kastamonu’nun coğrafyasını, siyasetini gerekirse değiştirebilecek kudretine sahip olduğunu düşündüğüm saygıdeğer muhtarlarımız var. Bu seçimde sizlerin gerçekten gelecek nesillerimize, nasıl yarınlar bırakacağımız, nasıl bir Türkiye bırakacağımızla alakalı irade beyanında yön vereceğiniz seçmenlerimiz var. Bunun için çok kıymetlisiniz. Biz herhangi bir şekilde icazeti Amerika Birleşik Devletlerine gidip, oradan bize verilecek bir talimatla göreve dahil olan bir siyasi hareket değiliz. Milletin bize vereceği yetkilerle parlamento çatısı altında görev yapmayı hedefleyen ve ona göre siyasi hareketini devam ettirecek olan milletvekili adaylarıyız” ifadelerine yer verdi.
“BU YOLU ONLARA AÇMAYACAĞIZ”
HDP ile ilgili de konuşan Çınar, şu ifadeleri dile getirdi; “Selahattin Demirtaş, HDP eş Genel Başkanı şuanda tutuklu, belediye başkanları tutuklu. Şuanda diyorlar ki ‘Nereden uyduruyorsunuz, 7’nci ortak yok, biz 6 siyasi partiyiz’ Biz de diyoruz ki; ‘Şuandaki beyannamemizin içerisindeki bütün maddeler aslında görünmeyen noktadaki HDP’nin talep ve istekleri, Cumhurbaşkanı seçilirseniz yerine getireceğinizi aleni bir şekilde Türk Milletiyle paylaşıyorsunuz. Onun için ortaksınız. Yarın da seçimler bittiğinde başka pazarlıkları gün yüzüne çıkartacaksınız. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan açıklama yapıyor. Diyor ki; Yoldaşlarımızın cezaevinden çıkmasını istiyorsanız, Kılıçdaroğlu’na destek vereceksiniz. Peki Kılıçdaroğlu ne diyor; ‘Özgürlükleri genişleteceğiz, tutuklu olan belediye başkanlarını salıvereceğiz.’ Aslında siyaseten çok büyük bir ayıp var ‘Selahattin Demirtaş’ı özgürlüğüne kavuşturacağız’ diyor. Selahattin Demirtaş bir siyasi partinin Eş Genel Başkanı olduğu için tutuklu değil, Selahattin Demirtaş, ‘Apo’nun heykelini Diyarbakır Meydanı’na dikeceğim’ dediği için tutuklu. Allah nasip ederse bizler de Cumhur İttifakı olarak bu yolu onlara açmayacağız. Onun için gece gündüz demeden çalışıyoruz.”
“YETKİYİ VERİRSENİZ, MUHTARLARIMIZIN HİZMETKARI OLACAĞIZ”
“Sizleri temsil edecek, sizlere hizmet edecek milletvekillerini seçeceksiniz. Bizim başkalarının söylemleri gibi parti olarak şunu çıkartacağız, bunu çıkartacağız gibi bir iddiamız yok. Bizim iddiamız gece gündüz demeden sizlere hizmetkar olmak üzere bu yola talip olduğumuz iddiamız var. Sizler bizlere bu yetkiyi bu görevi verirseniz inanınız ki 7-24 siz değerli muhtarlarımızın, köydeki muhtarlarımızın, mahallelerdeki muhtarlarımızın hizmetkarı olma sözü veririz. O makamlarda sizler sayesinde seçilirsek, Kastamonu’muzu ülkemizi temsil edersek, önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben anlayışı içerisinde siyasetimizi düstur eder ona göre hizmetkarlığınızı yaparız” dedi. (Birlik Haber Ajansı-BHA)

‘Kastamonu’nun huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yok’