Balıkesir’in Edremit İlçesinde faaliyet gösteren Edremit Zeytin Zeytinyağı Derneği, denetimsiz, ticari, zeytinyağı kalite yarışmasıyla ilgili yazılı basın açıklaması yaparak kamuoyuna bilgilendirme yaptı.
Edremit Zeytin Zeytinyağı Derneği tarafından yapılan açıklamada,Natürel zeytinyağlarının, kimyasal özelliklerinin yanı sıra duyusal özelliklerinin de değerlendirilerek sınıfının belirlenmesi mevzuat gereği bir zorunluluk olmadığı ifade edildi.
Zeytinyağında duyusal analizlerin, eğitimli ve belli bir tecrübeye sahip 8-12 panelist ve bir panel liderinden oluşan akredite bir panel tarafından yapıldığına dikkat çeken Edremit Zeytin Zeytinyağı Derneği şu açıklamalara yer verdi.
Pervin BÖLÜKBAŞI-Balıkesir
“Natürel zeytinyağının analiz sırasında, olumlu ve olumsuz duyusal özellikleri her panelist tarafından, tadım için uygun ortam ve koşullar sağlandıktan sonra belirlenip puanlanarak istatiksel açıdan değerlendirilir. Önce akredite bir laboratuvarda kimyasal analiz ile yarışmaya başvuran zeytinyağlarının sınıfı ve kimyasal değerleri tespit edilir. Kimyasal analiz sonucu gıda kodeksine uygunluğu görülen zeytinyağları, sonra duyusal analiz sonuçları değerlendirilmek üzere yarışmaya dahil edilir. Duyusal analiz metodu; zeytinyağı kalite yarışmalarında, zeytinyağlarının kalitesinin tescillenmesi için de kullanılmaktadır. Fakat Kimyasal analizi yapılmadan sadece duyusal analiz ile değerlendirme yapılamaz. Dünya’da ve Türkiye’de pek çok zeytinyağı kalite yarışması düzenlenmekte ve bu yarışmalar, sektöre yeni giren ve nihai tüketicinin nazarında çok çabuk kalite-güven kazanma çabasında olan firmalar tarafından tercih edilmektedir. Burada yarışmaya katılacak firmalarca ve denetim mercilerince dikkat edilmesi gereken hususlardan başlıcaları;
1) Yarışmayı düzenleyen organizasyonun geçerliliğinin olup olmadığı, panelistlerin akredite belgelerinin olup olmadığı,
2) Yarışma öncesi numune alımı ve yarışmaya katılan ürünün miktarı noterce tespit edilip edilmediği, (2 litre zeytinyağı ile 20 ton ürün için ödül tescili yapılmaması için)
3) Organizasyonun katılımcılara katılım belgesi ve katılım bedeli karşılığında fatura kesip kesmediği,
Bu yarışmalarla; Dünya’da ve Türkiye’de firmaların marka değerinin ve tanınırlığının arttırılması, doğru üretim ve saklama koşullarını uygulayanların ödüllendirilmesi, güvenilirliğinin sağlanması ve üretimin her aşamasında kalite algısının geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve tescil edilmesi amaçlanmaktadır. Bu sebeple yarışmalarda son derece tarafsız ve objektif olarak değerlendirmeler yapabilecek, zeytinyağı konusunda ilgili eğitimlerini tanınırlığı olan eğitimcilerden alarak uzmanlaşmış ve akredite jüri üyeleri görev almaktadır. Bu uzmanlara “zeytinyağı degüstatörü (zeytinyağı tadım uzmanı)” denir. Degüstatör; IOC’de Avrupa Birliği tarafından tanınmış ise uluslararası tadım uzmanıdır. TÜRKAK, Tarım ve Orman Bakanlığı ile UZZK tarafından tanınmış ise ulusal tadım uzmanıdır. Ayrıca yarışacak zeytinyağlarının kimyasal kalite ve saflık analizlerinin de akredite olan laboratuvarlarda yapılarak, uygun ölçütlerde olması halinde yarışmaya kabulü ile yarışma süreci başlamalıdır.” Denildi.
Ancak son günlerde basında, sosyal medyada ya da zeytinyağı piyasasında; “bol ödüllü”, “kainatın en iyisi”, “uluslararası tadımcıdan ödüllü” vb. ünvanlara etiketlerinde yer veren pek çok zeytinyağı markasının bulunduğu ve bu markaların hiçbir geçerliliği olmayan bu ünvanları denetimsiz yarışmalardan alarak zeytinyağı pazarında ön plana çıkmaya çalıştığı görülmekte olduğunun altını çizen Edremit Zeytin Zeytinyağı Derneği; ” Bu tip ünvanların ya da bu gibi ödüllerin ne anlama geldiği, nereden ve kimden alındığı ve ne kadar güvenilir olduğu konusunda akıllara gelen sorulara cevabımız şöyledir: “Yapılan bu tip yarışmaların çoğunluğu evrensel yarışma kurallarının hiçe sayıldığı ve objektif değerlendirmeden uzak, disiplinsiz, parayı verenin ödül aldığı, ödenen yarışma ücreti karşılığı madalya dağıtılan ve ranta dönüşmüş, hiçbir bilimsel altyapısı ve geçerliliği olmayan ticari bir senaryodan ibarettir”. Dedi.
“Edremit Zeytin ve Zeytinyağı Derneği olarak; son günlerde gündemden düşmeyen bol ödüllü zeytinyağı kalite yarışmalarıyla ilgili tespit ettiğimiz başlıca sorunlar ve çözüm önerilerimiz aşağıda sunulmuştur.
a. Tarım ve Orman Bakanlığı, bu ticari yarışmaların dağıttığı sözde “ödüllü” ibaresini, etiketleri üzerinde kullanan firmaları denetleyerek, Türk Gıda Kodeksi etiket yönetmeliğine göre; tüketiciyi yanıltıcı diyerek işlem yapmalıdır.
b. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı il ve ilçe müdürlüklerinde görevli (devlet memuru) bazı personellerin bu ticari zeytinyağı yarışmalarında jüri üyesi olması ve ödül törenlerine katıldığı sosyal medya paylaşımlarından görülmektedir. Denetim mercii olan bakanlık personellerinin böyle denetimsiz yarışmaların törenlerinde yer alıyor olması; tüketici açısından güven duygusu oluşturarak, tüketiciyi yanıltmaktadır. Bu sebeple bakanlık personelinin böyle güvenilir olmayan yarışmalara jüri yada misafir olarak iştirak etmesi yerine; denetleyici kimliğiyle denetmen olarak müdahil olması gerekmektedir.
c. Rekabet Kurumu, belirli bir ücretin ödenmesi karşılığında sahip olunan ve herhangi bir resmi geçerliliği bulunmayan, hatta; kimyasal analizi yapılarak değerlendirilip değerlendirilmediği bile belli olmayan, sözde bu ödüllü denilen zeytinyağlarının fahiş fiyatlara satılmasına müdahale etmelidir.
d. Katılım bedelleri ve yarışmayı düzenleyen kişilerce açıklanan katılımcı sayıları göz önüne alınarak kabaca bir hesap yapıldığında; milyonlarca Türk Lirası’nın gelir olarak elde edildiği bu organizasyonların, mali denetimlerinin mutlaka yapılması gerekmektedir.
e. Tarım ve Orman Bakanlığı ve sektörün çatı kuruluşu Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi beraberce, ülkemizde yapılan zeytinyağı kalite yarışmaları için; genel bir düzenleme yaparak bir yönetmelik hazırlamalı ve yarışmalardaki suiistimallerin biran önce önüne geçilmelidir.
f. Ülkemizde geçtiğimiz yıllarda yapılan bu denetimsiz yarışmalarda tüketici üzerinde güven algısı oluşturmak amacıyla;
-Sektörün çatı kuruluşu olan “Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Denetimli” ifadesinin kullanılması,
-Piyasalarda ki rekabet ortamını ve fiyat dengesini bozan, mali olarak, mevzuatlar açısından uygunsuz ve denetimsiz bir biçimde yapılan bu kalite yarışmalarının, yarışmanın düzenlendiği bölgenin mülki amirliklerin (Valilik ve Kaymakamlık), Ticaret Odalarının, Ticaret Borsalarının, Belediyelerin kurumsal logolarının bu yarışma duyurularında ve afişlerinde kullandırılmasına müsaade edilerek ve bu kurumların temsilcilerinin yarışma ödül törenlerine davet ve iştirak ederek bu belirttiğimiz konulara meşruymuş algısı yarattırılmasına olanak sağlanması, Balıkesir ve Çanakkale illerinde yapılacak yatırımlara destek amacıyla kurulmuş olan Güney Marmara Kalkınma Ajansı ile yukarıda belirttiğimiz kurumların da bu denetimsiz ve ne sektörümüze ne de bölgemize hiçbir katkısı olmayan, tamamen ticari bir senaryodan ibaret bu yarışmalara finansman desteği sağlaması sona erdirilmelidir.” Denildi.
Edremit Zeytin Zeytinyağı Derneği; kamuoyu açıklamasında ; ” Sonuç olarak; denetimsiz, güvenilirlikten uzak ve tamamen ticari kaygılarla düzenlenen bol ödüllü yarışmaların bu şartlarda sürdürülmesi halinde; zeytinyağında toplam kalite alt yapısının geliştirilmesi, kalite algısının yaygınlaştırılması ve özendirilmesi, ülkemiz zeytinyağlarının Dünya’da daha etkin tanınması ve kalitemizin tescil edilmesi yanında tüketiciyi koruma amaçlarına hizmet etmeyeceği gibi, bu amaçlara zarar vereceği, Türk zeytinyağlarına olan kalite ve güven duygusunu zedeleyeceği ve bu zararın sektörde geçmişte yaşanan olumsuzluklar gibi telafi edilmesinin çok zor olduğunu, iç ve dış piyasalarda Türk zeytinyağının kalite belgelerine karşı büyük bir güvensizliğe neden olacağını kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz.” Denildi. (Birlik Haber Ajansı-BHA)