Bursa Giresunlular Dernek Başkanı Üzeyir AKTAŞ sosyal medya facebook üzerinden bir açıklama yayımladı açıklamasında Aktaş şunları kaydetti.
Bir internet haber gazetesinde yayınlanan camiamızı ve sahasını hedef alan asılsız habere ilişkin açıklama paylaşıyoruz.
” Değerli hemşerilerim, para için her şeyi yapabilecek bir yapıya sahip olan, bunun için kalemini, sahip olduğu medya kuruluşlarını, silah olarak kullanmaktan çekinmeyen kişiler maalesef ülkemizde bitmedi, bitmeyecektir. Bu kişilere karşı uyanık olmak gerekiyor.
Haberin başlıklarına bakarak, içeriğini incelemeden, irdelemeden herhangi bir karara peşinen varmamalıyız. Ö. A isminde, kendisinde gazeteciyim diyen bir kişiye ait, yerel internet gazetesinde, yakın bir zaman içerisinde Bursa Derneğimiz ve şahsım hakkında son derece gerçek dışı haber bir yayımlanmıştır.
Tarafımıza yapılan bu saldırı sonrası şahsın geçimini karalama maksatlı haberlerle sağladığını düşünmekten kendimi alamıyorum. Şahıslara ve bu türden dayatma iftira niteliği taşıyan olaylara karşı hiç bir zaman ne başkanı olduğum Bursa Giresunlular Derneği nede şahsım asla boyun eğmedi, biz Karadeniz evladıyız biz Giresunluyuz bizlere kimseye boyun eğmeyiz bize boyun eğdiremezsiniz. Kendi internet gazetesi sitesinde asılsız haber yaparak yayınlayan Ö. A. ve haberin içeriğinde ayrıca ismi geçen P. D. hakkında yasal süreç ayrıca başlatılmıştır.
Kamuoyu ve dernek üyelerimizi bilgilendirmek için haklılığımızı kanıtı olarak İlgili mahkemenin kararını beklemenin en doğru karar olacağı kanaatiyle Mahkeme sonuçlanana kadar her hangi bir açıklama yapma gereği duymadık. Mahkeme, derneğimizin ve şahsımızın isminin geçtiği haberin derhal yayından kaldırılmasına hükmetmiştir. Mahkeme kararını buradan kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Ö. A. ve sahip olduğu yayın kuruluşları hakkında hem maddi, hem manevi tazminat davalarımız avukatlarımız tarafından açılma aşamasındadır. Haberde ismi geçen P. D. isimli hanımefendi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, bundan sonraki süreci ise yakından takip ettiğimizi bilmenizi isteriz.
Suçlular Türk Adaleti önünde hesap vermeden bu işin peşini asla bırakmayacağımızı buradan kamuoyu ve dernek üyelerimizle paylaşmak istiyoruz.
Yayınlanan haberde, hiç bir ticari hukuki herhangi bir anlaşma yapmamamıza rağmen verdiği yemeğin parasını alamadığını iftirasını atan kişilerle derneğimizin ve şahsımın bir tanışıklığı, sözlü veya yazılı bir ticari anlaşması yoktur. Bu kişileri ilk kez etkinlik günü şenlik alanında, derneğimiz tarafından ticari faaliyet göstermesi için Ö. A’ ya verilen standa gördüm. Ö.A’nun iş ortağı olduğunu öğrendim. P. D’ın veya sahip olduğu firmanın derneğimizden iddia ettiği alacağına dair bir fatura, sözleşme, belgesi olsaydı yasal yollardan tahsil etme yoluna gidebilirdi, gerçi böyle bir durum olsaydı, yasal yollara gerek kalmadan ödemesini derneğimizden alırdı. P. D’ ın böyle bir olaya alet olmasına anlam vermiş değilim. İş ortağı Ö. A’nun yönlendirmesiyle suça ortak olduğunu düşünüyorum.
Ö. A, şifa yen yayla şenliğimizde, ticari yemek satış standı açma talebini bize bildirdi, bunun karşılığında etkinlikte görevli kişilere, derneğin belirlemiş olduğu kişilere şifa yen yemek vermeyi bizlere taahhüt etti. Bunun dışında Ö. A. sorumluluğunda olan ticari stanttan alış veriş yapan her vatandaşımız aldığı hizmetin bedelini nakden kendilerine ödemiştir.
Ancak etkinlik sonrası, kazandığı para yetmemiş olacak ‘ki zarar ettim gerekçesiyle Derneğimizden ettiği zararın talebinde bulunmuştur. Dernek yönetimi olarak ne yapa biliriz nasıl yardımcı ola biliriz durumu yönetimimizle değerlendirdik değerlendirme sonrası Ö. A’nun ekstradan, herhangi bir hak talep etme durumu yönetimimizce karşılık bulmadı.
Çünkü bizler Ö. A.’nun ticari ortağı olmadığımız gibi kendisinden her hangi bir stand açma talebimizde olmamıştı. Bu durumu kendisine ilettiğimizde şahsımı ve Derneğimizi itibarsızlaştırmak için her şeyi yapacağını, her yola başvuracağı söyledi.
Bu görüşmelerin yazılı kayıtları da elimizde mevcuttur. Bizlerde kendisine elinden ne geliyorsa yap dedik. O da en iyi bildiği şeyi yaptı, sahip olduğu internet sitesinden asılsız haber yaparak bizlerden para talep etme yolunu seçti. Daha sonra öğrendik ki, Ömer Aydoğdu’nun ilk mağdurları biz değilmişiz.
Etkinlik sahasında görevlilere ve misafirlere verilen yemek ikramının bedelini Derneğimizin aşağıdaki tarihlerde destek olan kuruma 02/07/2022 tarihinde fatura keserek 15.000 TL fatura karşılığı, Giresunlular Otçu göçü Yayla Şenliğinde verdiği yemek karşılığında 15.000 TL lik ödemesini 01/08/2022 tarihinde Derneğimiz tarafından yapılmıştır.
Güney Marmara Bölgesinin, organizasyon kalitesiyle , katılım sayısıyla ve bütçesiyle en büyük marka yayla festivalini gerçekleştiren derneğimiz, hizmet alımı yaptığı kişi ve kurumlara ödemesini peşinen yapmış, etkinlikten dolayı kimseye borcu bulunmamaktadır. Haberde geçen meblağları ödeme aciziyetimiz dünde bugünde ilelebet olamaz olmayacaktır. yaşayacak durumda hiç olmamıştır.
Bu işin arkasında basite indirgenecek bir durum olduğunu düşünmüyorum. Yaptığımız etkinlikten sonra beş ay geçmiş
Derneğimizin olağan kongresine günler kala gerçek dışı bir haber yapılmasının altındaki amaç nedir?
Eğer haklıysanız, bir faturayla, bir sözleşmeyle birlikte hakkınızı hukuki yollarla neden aramadınız?
Derneğimizin Yayla şenliğinde hizmet aldığı tüm kişi ve kurumlara aldığı hizmetin karşılığını zamanında yaptı da bir tek size mi yapmadı?
Giresun camiasının büyümesinden, Bursa’da etkili olmasından, bu süreci yürüten Giresunlular Dernek Başkanından rahatsızlık duyanlar var ki, kamuoyunda Ö. A’ya ulaştığı kanaati oluşuyor. Bunun perde arkasını da araştıracağız elbette, eninde sonunda bulacağız. Hukuk önüne çıkartacağız.
Şunu ifade etmek isterim, Giresunlular camiası büyük bir camiadır, kim ki bu camiayla ve başkanıyla uğraşmaya, itibarsızlaştırmaya çalışırsa kurdukları kumpas ve tuzağın altında kalırlar. Kanun karşısında çok ağır bedeller öderler. Yüce Türk Adalet Makamlarında haklarımıza arayarak, faillere hesabı sonuna kadar sorulacaktır. Bu haberi yapan ve yaptıranlara karşı camiamız itidalli davranacak ve fevri hareketlerden kaçınacaktır. Haklarını tamamen hukuki yollardan arayacaklardır. Bu süreçte şahsım ve camiam, hukuki süreçlerin hızlı bir şekilde ilerlemesini, müfterilere bir an önce hak ettikleri cezaların Türk Adaleti tarafından verilmesini beklemektedir dedi. (tarafsizmanset.com)