M.SAİD YALÇIN-MALATYA
Yakın Siyasi Tarihi başlığında Dış Politika ve Güvenlik konusu ile ilk dersi TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyon Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu verdi. “ARGE Başkanlığımızın Siyaset Akademisini gerçekleştirdikten sonra şimdi de Kadın Kollarımızın bu anlamda bu programları düzenlemesi hakikaten önemli. İnşallah bizler de burada sizlerle hitap etme fırsatı bulduk. Bundan hep birlikte istifade ederiz diye düşünüyorum.” Sözleriyle konuşmasına başlayan Çavuşoğlu, Anadolu coğrafyasının öneminden bahsetti. “Coğrafya Kaderdir” söylemini değerlendiren Çavuşoğlu, ”Türkiye’nin bugününü anlayabilmek için aslında geçmişten bu yana bir yolculuk yapmak gerekir. İbn-i Haldun’un çok güzel bir sözü var. Der ki; ”Coğrafya kaderdir” Üzerinde yaşadığımız kara parçası aynı zamanda sizin yaşamınızı şekillendirir. Kaderinizi sizlere yaşatan orasıdır. Eğer o gün İbn-i Haldun’a sorsalardı, coğrafya kaderdir sözünü dünyadaki hangi coğrafya için söylediniz diye sorsalardı. Vereceği ilk cevaplarından bir tanesi Anadolu coğrafyası olurdu. Çünkü Anadolu balkanlar, Kafkaslar, orta doğuyu kuzey Afrika’ya bağlayan, üzerinde bütün enerji yollarının kesiştiği, iki kıtayı birbirine kavuşturan ve içerisinde birçok medeniyetin olduğu bir coğrafya burası. Kısacası bu coğrafya boğaz kenarındaki bir yalıdır. Hiçbir yer Anadolu coğrafyası ile mukayese edilemez. Üzerinde yaşadığımız bu coğrafyanın bizlere bir sorumluluk yüklediğinin bilincinde olmamız gerekir. Bir defa kendi kaderine ter edilmeyecek bir coğrafya olduğunu unutmamamız gerekir. İkinci olarak da Anadolu coğrafya bizlere fotoğraf karesinin arkasında bir şeyler olup olmadığını analiz etme sorumluluğunu getirir.” İfadelerine yer verdi.
Türkiye’de kişi başına düşen milli gelirin 10 bin dolar oluğunu ve bunun 100 yıllık süreçte artmamasının en temel nedeninin dış güçler olduğunu anımsatan Çavuşoğlu, Almanya’nın 2.Dünya savaşından sonraki gelişimini ele aldı. Çavuşoğlu, ”100 yıl önce bu ülkede baş üstünde baş, taş üstünde taş kalmamış. Bu ülke harabeydi. Sıfırdan başladık. Bugün geldiğimiz noktada ulaştığımız milli gelir seviyesi kişi başına 11 bin dolar. Yüz yıldan bu yana uğraşıyoruz, çabalıyoruz 10 bin dolar. Bizden 25 yıl sonra 1945’te 2.Dünya savaşının mağlubu olarak çıkan Almanya’da da taş üstünde taş kalmadı. Almanya bizden 25 yıl sonra sıfırdan başladı. Almanya Anadolu coğrafyasının stratejik özelliklerini taşımıyor. Almanya’nın yer altı zenginlikleri bizden daha da iyi değildi. Şuanda Almanya’nın kişi başına düşen milli geliri ne kadar biliyor musunuz? 45 bin dolar. Almanya 25 yıl önce başlamış, coğrafi konumu, yer altı zenginlikleri, insan kaynağı bakımında fersah fersah geride olduğu Türkiye’nin bugün kişi başına düşen milli geliri 10 bin dolar, Almanya 45 bin dolar. Eğer bu aradaki bu farkın sebebini sorarak bunun nedenini anlamazsan nedenini öğrenemesin. Alanya’da 1950 yılında kişi başına düşen milli gelir 50 dolardı. Türkiye’de 1950 yılında kişi başına düşen milli gelir 200 dolardı. Yani 1950 yılında Türkiye, Almanya’dan 4 kat daha büyüktü. 2000 yılına gelindiğinde Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 3 bin dolardı. Almanya’da ise 36 bin dolar. 50 yılda bizden 12 kat daha fazla büyüdüler. Neden bir geride kaldık ve neden 4 kat daha büyük olduğumuz Almanya bizden 20 kat daha fazla büyüdü? Kardeşlerim eve büyümemize engel oldular. Bunun için çeşitli enstrümanlar kulandılar. Bunun için bazı işbirlikçi siyasetçiler kullandılar. Bazen ayağımıza prangalar vurdular. Bazen bizim zihinlerimizi sömürgeleştirdiler ve başarılı oldular.” Dedi. (Birlik Haber Ajansı-BHA)
AK Parti siyaset akademisi ‘Kadın ‘
