ANKARA-BHA
İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen “Türkiye’nin Sivil Anayasa Yolculuğu” Projesi’nin Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) tarafından “Herkes için Anayasa” vurgusuyla Ulucanlar Cezaevinde açılış toplantısı gerçekleştirildi.
Basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelen HUDER Başkanı Av. Hasan Oymak, projenin tanıtım toplantısını 12 Eylül mağduriyetlerinin en yoğun şekilde yaşandığına şahit olan simge mekan Ulucanlar Cezaevi’nde gerçekleştiriyor olmanın anlamına vurgu yaparak şunları söyledi:
“1982 anayasasını değiştirmeye yönelik ilk çalışmalar 1987 yılında başlamıştır. Yani 37 yıldan bu yana darbe anayasasından kurtulmak ve sivil bir anayasaya sahip olmak amacıyla pek çok taslak hazırlanmış, makaleler yazılmış, çalıştaylar düzenlenmiş, farklı hükümetler tarafından irade ortaya konulmuşsa da muhtelif nedenlerle mutabakat sağlanamamış ve sadece bazı maddelerde değişiklik yapmakla yetinilmiştir.
1982 Anayasası, 1987 yılından bu yana, 23 seferde tam 184 kez değişmiş, adeta yamalı bohçaya dönmüş, ancak yeni bir anayasa yapılma ihtiyacını ortadan kaldıramamıştır.”
“Projemizin çıkış noktası Cumhurbaşkanımızın çağrısı”
Dünyada yaşanan hızlı gelişmeler ve yenilikler, yeni ve yenilikçi bir anayasa ihtiyacının zorunlu hale geldiğini belirten Av. Oymak, “Artık zamanın ruhuna uygun, topluma dinamizm katan, demokratik, özgürlükçü, Türkiye Yüzyılına yakışır, toplum sözleşmesi niteliğinde milli ve egemen bir anayasa yapmak elzemdir.
Sayın Cumhurbaşkanımız bu amaca yönelik olarak, ‘Tüm siyasi partilere, tüm sivil topluma, akademi mensuplarına sesleniyorum: en ideal anayasa metnini bulmak için konuşalım, tartışalım, müzakere edelim’ çağrısı yapmıştır.
İşte ‘Türkiye’nin Sivil Anayasa Yolculuğu’ projemizin çıkış noktası bu çağrıdır.” ifadelerini kullandı.
“Darbe anayasası, toplumsal tartışma, müzakere ve halkın sürece katılımı olmaksızın, hazırlanmıştır”
Av. Hasan Oymak, mevcut anayasanın halkın sürece katılımı olmadan hazırlandığına dikkat çekerek “Darbe anayasası, toplumsal tartışma, müzakere ve halkın sürece katılımı olmaksızın, hazırlanmıştır ve Türkiye’nin toplumsal mutabakatla hayata geçecek sivil bir anayasaya ihtiyacı vardır.
Çünkü 1982 Anayasasının üzerinde hala 12 Eylül darbesinin otoriter ve antidemokratik gölgesi devam etmektedir.
Çünkü, bugüne kadar yapılan değişiklikler sonucunda, dil ve kavram uyumu zayıflamış, kurumsal bütünlüğü kaybolmuştur. Yürürlükteki yasalarla uyumsuz ve çelişkili ifadeler barındırmaktadır.” dedi.
Proje sürecinin nasıl ilerleyeceğini de aktaran Av. Oymak akış hakkında şu bilgileri verdi:
“Yedi bölgede yapacağımız programlarla ülke genelinde anayasa buluşmaları gerçekleştireceğiz. Karadenizin incisi Samsun, Osmanlı’nın Kadim başkenti Bursa, Anadolu’nun batıya açılan kapısı Eskişehir, Medeniyetler beşiği Bitlis, Ege’nin merkezi İzmir , turizm başkentimiz Antalya ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin öncü şehri Gaziantep’ te yapacağımız anayasa buluşmalarını, Ankara’da yapacağımız final programıyla tamamlayacağız.
Yine diğer illerde bulunan şubelerimizde yapılacak atölye programları ve online yapılacak etkinliklerle de çalışmalarımızı ülke geneline yaymış olacağız. Ulusal ve yerel basın aracılığıyla da projemizin detaylarını ve etkinliklerimizi kamuoyuna duyuracağız. Yapılacak olan programlar sayesinde elde ettiğimiz bu kıymetli verileri proje sonunda yazılı hale getirerek ilgili kurumlara sunacağız.”
Her anayasanın kendi hikayesi olduğunu söyleyen Av. Oymak, “Anayasaların tamamının bir hikayesi var. Belki biz bu hikayeleri birleştirip Anayasayı oluştururken de kendi hikayesini yazma imkanını oluşturmuş olacağız. Zamanı gelince elbette biz de meslektaşlarımızın tecrübelerinden ve bilgi birikiminden ortaya çıkan görüşlerimizi ilgili makamlara sunacağız.” şeklinde konuştu.