Gazeteci Emin Aydın’ın tvDEN ’de hazırlayıp sunduğu Baş Başa programının konuğu iş insanı, siyasetçi Rıdvan Eşin oldu. Sponsoru olduğu spor kulübünden ve siyasete olan yaklaşımı hakkında açıklamalarda bulunan Eşin, “Avrupa aslında abartıldığı kadar kıymetli bir yer değil” dedi.
Siyasi yaklaşımı ve Türkiye hakkında değerlendirmelerde bulunan Rıdvan Eşin, “Türkiye, Cumhuriyet kurulduğundan beri hiç olmadığı kadar güçlü bir dönem yaşıyor. Devletlerde tekrar söz sahibi haline geldik. Bunu sevinirsiniz sevmezsiniz ya da paylaşırsınız paylaşmazsınız ama bu bir hakikat. Siyasetten bizim ne beklediğimiz kadar siyasete yön verenlerin ne istediği de önemli. Eğer büyüklerimiz bizim bir hizmeti doğru yapabileceğimize inanıp bir görev verirlerse biz devlete hizmet etmekten onu ve gurur duyarız. Devlete hizmet etmenin tek yolu siyaset değil. Her alanda, her ne yapıyor olursanız olun siz iyi yapıyorsanız zaten yerine getirmiş oluyorsunuz. Bu tür konularda düstur şudur: ‘görev istenmez görev verilir’. Recep Tayyip Erdoğan sadece Türkiye’nin gündeminde değil aynı zamanda dünya medyasında sürekli yer alan ana aktörlerden bir tanesi haline geldi. Özellikle son zamanlarda Rusya- Ukrayna krizinde iki devlet arasındaki sıkıntılarda, Avrupa ile olan görüşmelerde bir ara bulucu haline geldi. Türkiye’yi idare eden Cumhurbaşkanımız kıymetini tekrardan gösterdi. Ülke olarak Avrupa ve Amerika’nın yaşadığı sıkıntıların yarısını yaşamıyoruz. Şuan mimar Sinan’dan bir ev almak Almanya’dan bir ev satın almaya eşit. Oradakiler evlerini satıp buraya geliyorlar. Avrupa’da çok ciddi elektrik ve ısı sıkıntıları yaşanacağı söyleniyor. Global ölçekte meydana gelen kriz bizi de etkiliyor. Bizde bu dünyanın parçasıyız neticede. Ekonomik krizde şuan küresel ölçekte bir kriz. Türkiye bu noktada en az etkilenen ülkelerden birisi. İnsanlarımız bunu ayırt edemeyebilirler. Ama biz sürekli Avrupa’ya gidip geldiğimiz için oradaki enflasyonun ne kadar fazla olduğuna biz bile şaşırıyoruz. Ayçiçek yağı fiyatı artınca sadece Türkiye’de arttı sanılıyor ama durum Almanya’da da böyleydi. Bu ay konut satışı için çalışanlarımız Almanya’ya gitti. Önceden temmuz sonu otellerde ısınma başlardı. Ekimin ortasında gittiler, çocuklar donmuşlar. Tarihi, gezilecek yerleri ışıklandırıldı şimdi ışıklandırma yok. Biz bunu ülkemizde doğru anlatamadığımız için gençlerimiz diyor ki Avrupa’ya gideceğiz” dedi.
“TÜRKİYE’NİN 20 SENEDE GELEBİLDİĞİ NOKTAYI GÖRMEK LAZIM”
Gençlerin Avrupa’ya gitmek istemesini değerlendiren Eşin, şu ifadeleri kullandı: “Benim büyüklerimden istediğim bir şey var. Lütfen Avrupa’ya birilerini gönderin. Orada yaşanan sıkıntıları kameraya alsınlar ve gelsinler burada kendi televizyon kanallarımızda insanlarımıza gösterelim. Avrupa’nın aslında abartıldığı kadar, söylenildiği kadar kıymetli bir yer olmadığını bizim gençlerimiz görsün. O zaman diyecekler benim memleketim daha rahatmış, daha güzelmiş diyecekler. Lütfen bardağın dolu tarafını görelim. Eleştireceğimiz şeyler varsa tabi ki düzeltmek için uğraşalım. Türkiye’nin 20 senede gelebildiği noktayı görmek lazım. Pandemi de Avrupa doktor bulamazken biz hastanelerimizle örnek olduk. Avrupa’da olan vatandaşımızı özel uçakla aldık. Bu güçlü devletin emaresidir. Vatandaşına ne kadar değer verdiğinin göstergesidir. O dönemde Alman hükümeti dünyanın her yerindeki vatandaşını tahliye etmek için uçak gönderdi. Sonra tüm getirdiği insanlara mektup yolladı. Şu kadar masrafınız oldu ödeyin diye. Türkiye hiç kimseden para istemedi. Alman hükümeti küçük esnafa 10 bin Euro destek olacağız dedi. Daha sonra işyerlerine müfettiş gönderip 10 bini 20 olarak geri aldı. Nerde sosyal devlet? Biz orayı ve burayı gören insanlar olarak buranın kıymetini biliyoruz. Önümüzdeki günler Avrupa açısından çok sert geçecek. Türkiye açısından da sıkıntılı zamanlar olacak. Muhtemelen ülkemizde de zaman zaman elektrik kesintileri olabilecek ama bu tabi Avrupa’da çok daha şiddetli olacak. Bu kriz bence reel bir kriz değil. Dünya bir dönüşüm içerisinde. Bu gelişmeler Türkiye’nin önemini, popüleritesini ve gelişmesini arttırdı. Yeni gelir kaynakları oluşmasına vesile olacak. Türkiye güvenli liman haline geliyor. Fakat Türkiye’nin gücünü bilen, geçmişten gelen gücünü bilen yapılar başını kaldırmasın diye ellerinden geleni oyunu oynayacaklar.”
“BÜYÜK OLSUN, HEPİMİZİN OLSUN”
Spora verdiği önemin göstergesi olarak kulüp sponsorluğunu üstlenen Eşin, “Nazillispor’a destek olurken amacımız hem futbola yardımcı olmak hem kendimizi daha bilinir hale getirmek. Altı hafta galibiyet yüzü görmemek beni çok üzdü. Bütünleşmenin parçası olmak insanı yoruyor. Orası başarılı olsun sonuca gitsin istiyorsun. Tabi başarı için o yolda yapılanlar mübahtır değil. Güzel bir seri yakalandı. İnşallah bundan sonra da devam edecek. Son 4 haftada bende, taraftarda, yönetimde yüzümüz gülmeye başladı. Ben inanıyorum. Takımımız Lig’teki en iyi takımlardan biri. El ele verirsek eğer Nazilli bütünleşirse, tüm partiler bir araya gelirse, eski yeni yöneticiler bir araya gelirse iyi sonuçlar alacağız. Sadece Nazilli’nin takımı değil Aydın’ın takımı. Nazilli sporun başarısını herkes istemeli. Futbol iyi bir reklam yolu. Biz Aydınlı olarak 17 ilçesinde meydana gelen her üzüntü bizi üzmeli, her sevincine ortak olmalıyız. İnsanların hep küçük olsun benim olsun bakış açısı var. Senin olması bir şey ifade etmiyor. Büyük olsun hepimizin olsun. Bu şehir kıymetli bir şehir. Daha önce bölgeye ismini vermiş bir şehir. Kişisel menfaatler bazen kamunun önüne geçebiliyor” diye konuştu.
Maçlardan önce ve sonrasında dua ettiklerini belirten Rıdvan Eşin, “Nazillispor kulübüyle yaptığımız anlaşmada bazı yerlerde bilboardlarımız vardı. İki hafta önce kim tarafından kaldırıldı bilmiyorum. Bununla ilgili bu hafta içerisinde bir görüşmemiz olacak. Neden böyle bir şey yapıldı bilmiyorum. Çünkü bir anlaşma var ortada her iki taraf anlaşmakla yükümlü. Nazilli spora karşı her hedefimizi, sözümüzü yerine getirdik. Karşı tarafında iyi niyetli olduğunu biliyoruz. Fakat edinimleri yerine getirme noktasında ne gibi bir sıkıntı çektiklerini henüz bilmiyorum. Bilboardlarımız 2 hafta önce söküldü. Herhangi bir açıklama yapılmadı. Bu konulara çok girmek istemiyorum. Nazillispor’un başarısı geride kalsın istemiyorum. Bilboardlardan daha önemli olan şey Nazillispor’un son 4 haftadır elde ettiği galibiyetler. Üzülüyorum. Neyi yanlış yapıyoruz ya da kime bir zararım var? Hep buna bakıyorum. Bir şeyin bir parçası olduysam onu başarılı kılmak için elimden geleni ortaya koyarım. Artık birilerinin kişisel ihtiraslarının, egolarının ya da iç dünyalarında yaşadığı sıkıntıların dışına çıkması gerekiyor. Bu şehirde alacağımız hayır duaları hem bize hem ahirette güzel şeylere vesile olabilir” dedi.
Sökespor ve Yıldızspor’un da sponsorluğunu üstlenen Eşin, son olarak şunları dedi: “Sökespor ilk göz ağrısı. Spora Sökespor sponsorluğuyla başladık. Gücümüz yettiği oranda yardımcı oluyorum. Tek başıma gücüm bir yere kadar yetiyor. İmkanı olan dostlarımı davet ediyorum. Sadece bireysel zenginlik zaten bizim dinimizi, örfümüze uygun değil. Paylaşmadan kıymeti olmuyor. Geçmişte Aydınspor Fener Bahçe’yi 6-1 yendi. Bu şehirde demek ki oluyor. Yıldızspor’a katkıda bulunmak için forma sponsoru olduk. Bal ligi ve süper amatör ligindeysen bu kulüplerin bağışlar dışında bir gelir kaynağı yok. Federasyondan para alamıyor. Televizyon yayınında olmadığından para alamıyor. Bilet satamıyorlar. Hep beraber el ele verelim. Bu takım bizim takımımız. İşimiz gücümüz olmadığı için bu işlere zaman ayıran birisi değiliz. İş hayatında yoğunluk gösteren aktivitelerimiz var. Buna zaman ayırdığın zaman yeri geliyor ailenle geçireceğin zamandan çalıyorsun, kendi tatilini bir kenara bırakıyorsun. Ama güzel şeylerin bir parçası olmak çok güzel.” (HAZEL BAYIK) (Mehmet Aydın)
"Avrupa aslında abartıldığı kadar kıymetli bir yer değil"
