Bursa’da 8 asırlık miras:Muradiye Külliyesi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bursa’da 8 asırlık miras:Muradiye Külliyesi

Mine KÖSELER / BURSA – BHA

Muradiye Külliyesi Osmanlı Sultanları tarafından Bursa’da yaptırılan son külliyedir. Sultan II. Murat tarafından 1425 yılında yaptırılmaya başlanan külliye içindeki hanedan kabristanlığıyla ön plana çıkıyor.Bünyesinde ters T planlı yapılan cami, medrese, hamam, imaret ve içerisindeki külliyeyi yaptıran Sultanın türbesi de dahil, toplamda 13 adet türbenin yer aldığı hazire bulunuyor.Hazirede 2. Murat ve Şehzade Alaaddin Türbesi, Hüma Hatun Türbesi, Şehzade Ahmet Türbesi, Şehzade Mustafa Türbesi, Cem Sultan Türbesi, Mükrime Hatun Türbesi, Gülşah Hatun Türbesi, Ebe Hatun Türbesi, Şehzade Mahmut Türbesi, Şirin Hatun Türbesi, Gülruh Hatun Türbesi Şehzade Mustafa Türbesi ve saraylılar türbesi yer alıyor. Ayrıca caminin kıble yönündeki bahçede Bursa’nın eski mezarlıklarından çıkan farklı tipteki mezar taşlarının sergilendiği hazire alanı ve mezar taşları açık hava müzesi de görmeye değer bir diğer ziyaret mekanı. Medrese binası da son gerçekleştirilen onarımla birlikte Kur’an ve El Yazması Müzesi olarak hizmet veriyor.

Muradiye Külliyesi, ‘Bursa ve Cumalıkızık Osmanlı Devleti’nin Doğuşu’ başlığı altında 2014 yılı itibariyle UNESCO Dünya Mirası listesine girmiştir.Türbelerin farklı yıllarda yapılmış ve bu alan zamanla türbeler topluluğu haline gelmiştir. Türbelerin mimarisi ile süslemeleri ayrı özellikler taşır. Çini, ahşap ve kalem İşi süsleme sanatlarının en özgün ve sıra dışı örneklerini burada görmek mümkündür.

 

SULTAN II. MURAD

Sultan II. Murad, 1403 (Hicri 806) yılında Amasya’da doğmuştur. Babası; Osmanlı Devleti’nin 5.Sultanı Çelebi Sultan Mehmed, annesi; Emine Hatun’dur. 30 senelik saltanatı boyunca iyi bir yönetim örneği sergileyerek devletin her anlamda büyük gelişme göstermesine olanak sağlamıştır. Çocukluğu Amasya’da geçen Sultan II. Murad’a 1418 yılında Amasya valiliği görevi verilmiş, 1421 yılında babasının vefatından 41 gün sonra 18 yaşında iken Edirne’de tahta oturmuştur. Kendisini her anlamda yetiştiren II. Murad’ın şair, hattat ve askeri deha kimliği ön plandadır. 3 Şubat 1451 günü 47 yaşında Edime Sarayı’nda vefat etmiştir. Yerine ise oğlu Fatih Sultan Mehmet tahta çıkmıştır. Vasiyeti gereği yaptırmış olduğu Muradiye Camii’nin yanındaki türbeye defnedilmiştir. Yine vasiyeti gereği türbenin üzeri örtülmeyerek kenarlarına hafızların oturup Kur’an okuyabilmeleri için galerili inşa edilmiştir. II. Murad tarafından, 1425 senesinde, Bursa Kalesi ve Murad Hüdavendigar Külliyesi arasına, bugünkü Osmangazi İlçesi’nin Muradiye Semti’ne inşa ettirmiştir. Sultan II. Murad fethettikten sonra Edirne’yi devletin başkenti yaptığı halde külliyesini Bursa’ya yaptırmayı tercih etmiştir. Osmanlı padişahlarının Bursa’da yaptırdığı beşinci ve son külliye olan Muradiye; cami, hazire alanı, medrese, imaret, hamam, çeşme ve türbeler topluluğundan oluşmaktadır. Sıbyan mektebi ise,  Muradiye Külliyesi ve Muradiye Medresesi ile ilişkili olarak 15. yüzyılda Sultan II. Murad döneminde, Fatih Sultan Mehmed’in annesi Hüma Hatun tarafından yaptırılmıştır. 1855 yılındaki depremden sonra tekrar inşa edilmiş ve Mahalle Mektebi olarak Murad-ı Sani adını almıştır.  1928’de yeni harflerin kabulünden sonra Cumhuriyet İlkokulu, 1938’de Onuncu İlkokul adı ile hizmet vermiş, 1948’den itibaren de Muradiye İlkokulu adıyla faaliyetini sürdürüyor.

II. MURAD (MURADİYE) CAMİİ

Muradiye Camii, Sultan II. Murad tarafından Külliyesi’nin merkez yapısı olarak inşa ettirilmiştir. Cami’nin basık kemerli giriş kapısı üzerindeki celi sülüs hat ile mermere yazılmış üç satırlık Arapça kitabesinde caminin inşaatına 1425 yılında başlandığı ve 1426 yılında tamamlandığı belirtilmektedir. Ters “T”  plânlı (tabhâneli, zâviyeli) camilerden olan yapı asıl ibadet mekânı, iki yanda birer kubbe ile örtülü eyvanlar ve beş gözlü son cemaat yerinden oluşmaktadır. Yapının son cemaat yerinde Bizans dönemi sütun başlıklı iki granit sütun bulunmaktadır. Kündekârî tekniğinde yapılmış olan ahşap kapı caminin yapıldığı tarih ile eş zamanlı olup, çok ince bitkisel motiflerle süslenmiştir. Caminin içinde, eşsiz çinileri ile meşhur Yeşil Cami’nde kullanılmış olan zümrüt yeşili çiniler ile bütün çini panoları çevreleyen bordürlere rastlanıyor olması Yeşil Cami’de çalışmış olan Tebrizli ustaların bu yapının çini süslemelerinde de çalıştığını düşündürmektedir. Caminin tamamen alçıdan mihrabı rokoko üslubunda olup, süslemesi dönemin sanat özelliklerini yansıtmaktadır. Tuğladan inşa edilmiş iki minareye sahiptir. Doğuda olanının hem zemin kattan hem de asma kattan; batıdakinin ise sadece asma kattan girişi bulunmaktadır.

MURADİYE MEDRESESİ

Caminin batısında yer alan medrese on altı hücresi, sekizgen şadırvanlı revaklı avlusu ve yazlık dershane eyvanı ile tipik bir erken devir yapısıdır. Tamamen moloz taş ve tuğla hatıllı olarak inşa edilmiştir. Giriş eyvanı Türk üçgenli ve mukarnaslı tromplu kubbelidir. Medresenin revakı odalardan daha yüksektir. Her odada bir ocak, bir pencere ve duvarlarda üçer niş, köşe odalarında ise ikişer pencere ve altışar niş bulunmaktadır. Bina restore edilirken ocak yaşmakları kapanmıştır. Girişte iki adet korint başlıklı sütuna oturan revakın diğer bölümleri tuğla pâyelerle taşınmaktadır. Avluyu üç taraftan çevreleyen revakın yan kolları kubbeyle, giriş tarafı ve bütün medrese hücreleri ise aynalı tonozla örtülmüştür. On basamakla çıkılan ve önünde revak bulunmayan dershane eyvanının kubbesi sekizgen kasnağa oturur, köşelikler yine stalaktitlidir. Eyvan’ın pencereleri üst sövelerine kadar yarısı yok olmuş fîrûze renkli çini ile kaplı olduğu anlaşılmaktadır. Kurşunları tamamen dökülmüş ve duvarları harabe halinde iken 1951 yılında restore ettirilen yapı 2014 yılına kadar verem savaş dispanseri olarak kullanılmıştır. 2019 tarihi itibariyle ise Bursa Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi olarak hizmet vermektedir.

 

MURADİYE İMARETİ

Muradiye Camii’nin doğu kısmında, Sultan II. Murad tarafından yaptırılan imaret, günümüze kadar gelebilen ender imaretlerden biridir. 1975-1976 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmış olup günümüzde özel bir kuruluş tarafından geleneksel yemek kültürümüzün önemli bir mekânı olarak işletilmektedir.

II. MURAD VE ŞEHZADE ALÂEDDİN TÜRBELERİ

II. Murad’ın oğlu Fatih Sultan Mehmed tarafından 1451 (Hicri 855) tarihinde inşa edilmiştir. İlk yapılan kısımda yalnız II. Murad’ın mezarı mevcuttur. Daha sonradan eklenen kısımda ise II. Murad’ın oğulları Şehzade Ahmed, Şehzade Alaaddin, ve Şehzade Orhan ile kızı Şehzade Hatun’a ait mezarlar yer almaktadır.

 

 

ŞEHZADE AHMED TÜRBESİ
II. Bayezid’in 1513 yılında vefat eden oğlu Şehzade Ahmed adına Yavuz Sultan Selim tarafından 1513 (Hicri 919) tarihinde inşa ettirilmiştir. Türbede Şehzade Ahmed’in yanı sıra II. Bayezid’in oğlu Şehinşah (öl. 1511), zevcesi Bülbül Hatun, torunu Şehzade Mehmed ve Şehzade Korkut’un sandukaları yer alır.

 

ŞEHZADE MUSTAFA (MUSTAFA CEDİD) TÜRBESİ

Kanuni Sultan Süleyman’ın 1553 (Hicri 963) yılında vefat eden oğlu Şehzade Mustafa adına Sultan II. Selim tarafından 1574 yılında yaptırılmıştır. Türbe içerisinde Şehzade Mustafa’nın sandukası yanı sıra, annesi Mahidevran Sultan, Şehzade Bayezid’in oğlu Şehzade Osman sandukaları ile ismi bilinmeyen bir çocuk sandukası yer almaktadır.

 

CEM SULTAN TÜRBESİ

Türbe, 1474 -1476 yıllan arasında inşa edilmiştir. Fatih Sultan Mehmed’in oğlu olan Şehzade Mustafa 1474 yılında vefat etmiş ve önce amcası Şehzade Alâeddin’in türbesine defnedilmiştir. 1479 yılında kendi türbesinin yapılmasıyla buraya taşınmıştır. 1495 yılında İtalya’da vefat ettikten sonra 1499 yılında buraya getirilen Fatih Sultan Mehmed’in diğer oğlu Cem Sultan’ın sandukası ile birlikte II. Bayezid Oğulları Şehzade Abdullah ve Şehzade Alemşah’ın sandukaları da burada yer alır.

 

ŞEHZADE MAHMUD TÜRBESİ
II. Bayezid’in eşi Bülbül Hatun tarafından 1506 (Hicri 912) yılında vefat eden oğlu Şehzade Mahmud için 1507 (Hicri 913) tarihinde Mimar Yakub’a yaptırılmıştır. Türbe içerisinde Şehzade Mahmud’un yanı sıra 1512’de ölen oğulları Musa, Orhan ve Emir‘e ait toplam dört adet sanduka yer alır.

 

GÜLŞAH HATUN TÜRBESİ

Muradiye Külliyesi’nin en küçük ve mütevazı yapısı olan türbe, Fatih Sultan Mehmed’in eşi ve Şehzade Mustafa’nın annesi olan Gülşah Sultan (öl. 1487) tarafından ölmeden önce inşa ettirilmiştir. Gülşah Sultan’ın yanındaki sandukanın kime ait olduğu bilinmemektedir.

MÜKRİME HATUN TÜRBESİ

Türbe, II. Bayezid’in oğlu Şehzade Şehinşah’ın eşi ve Şehzade Mehmed’in annesi Mükrime Hatun’a (Dulkadiroğlu’nun kızı, ölüm 1517) atfedilmiştir. Yapıda Mükrime Hatun’un sandukaları yanı sıra iki isimsiz sanduka bulunmaktadır.

 

EBE HATUN TÜRBESİ

Türbenin kitabesi bulunmamakla beraber Fatih Sultan Mehmet’in ebesi Gülbahar Hatun’a ait olduğu ifade bilinmektedir.

 

GÜLRUH HATUN

II. Bayezid’in eşi Gülruh Sultan adına 1526 yılında yaptırılmıştır. Türbede Gülruh Hatun’un sandukasının yanı sıra torunları Fatma Sultan (genç yaşta vefat eden Alemşah’ın kızı) ve Osman (öl. 1512. Kamer Sultan’ın oğlu) ile kızı Kamer Hatun’un (öl. 1520’den önce) sandukaları yer almaktadır.

 

ŞİRİN HATUN TÜRBESİ

Sultan II. Beyazıt’ın eşi, Şehzade Abdullah’ın annesi Şirin Hatun adına 15. yüzyılda yaptırılmıştır. Türbe içerisinde Şirin Hatun’a ait sandukanın yanı sıra Şehzade Abdullah’ın eşi Ferahşah Hatun ve kızı Aynışah Sultan’ın sandukaları yer almaktadır.

 

HATUNİYE (HÜMÂ HATUN) TÜRBESİ

Ak Türbe ve Hümâ Hatun Türbesi olarak anılır. Sultan II. Murad’ın eşi ve Fatih Sultan Mehmed’in annesi Hüma Hatun için yaptırılmıştır. Külliyenin doğu tarafında yer alır. Türbeyi 1449 senesinde Fatih Sultan Mehmed annesi Hüma Hatun için yaptırmıştır.

SARAYLILAR TÜRBESİ

15. yüzyılda inşa edilen türbenin kimin tarafından yaptırıldığı konusunda bilgi yoktur. Türbe içerisinde yer alan iki adet sandukanın son restorasyon sırasında yapılan araştırma ile Kanuni Sultan Süleyman Eşi Mahidevran Hatun’un Ablaları Akile Hanım ve Belkıs Hanım’a ait olduğu ortaya çıkmıştır.

 

MURADİYE CAMİİ ÇEŞMESİ

Muradiye Camii’nin güneyinde, avlu duvarındadır. Çeşme yapılan onarımlar sebebiyle özgünlüğünü yitirmiştir. Çeşmenin ayna taşı ve kitabe boşluğu yuvarlak bir kemerle oluşturulmuş bir nişin içerisindedir. Yanda yine yuvarlak kemerlerle oluşturulmuş küçük nişler yer alır. Bu nişler ortadaki kemerin iyi yanında olup, seki şeklinde oluşturulmuştur. Bu gün çeşme akar durumdadır. Çeşmenin eski fotoğraflarında kalem işi süslemelerin olduğu görülmekte olup, 19. yüzyılın mimari formları ve bezeme üslup özelliklerini taşımakta olduğu  anlaşılmaktadır. Çeşme, Osmanlı erken dönem çeşmelerinde gördüğümüz tuğla kirpi saçak ile sonlandırılmamış olup, aksine bu formdan tamamıyla farklı, dışa çıkma yapan bir çatı görünümünde yapılmış bir saçak ile sonlandırılmış ve ahşap tavanı  da  çıtalar ile  geometrik  şekiller verilerek  süslenmiştir.

KARŞI DURAN SÜLEYMAN TÜRBESİ

Türbe; Rumeli ve Anadolu beylerbeyliği, Amasya valiliği ve Semendre Beylerbeyliği görevlerinde bulunan, İstanbul’un fethinden sonra İstanbul’un ilk Subaşısı Süleyman Paşa’ ya aittir.

MURADİYE HAMAMI

Muradiye Külliyesi bünyesinde olmasına karşın Kaplıca Caddesi ile ayrılmıştır. Hamam 1426 yılında Sultan II. Murad tarafından yaptırılmıştır. Muradiye’de Kur’an talebelerine hizmet verdiği için “Bekçiyan” ismi ile de anılmaktadır.2006 yılında Osmangazi Belediyesi tarafından satın alınan yapı, 2008 yılında restore edilerek sosyal yardımlaşmaya yönelik işlev kazandırılmıştır.

MURADİYE HAZİRESİ

Muradiye Camii’nin batısında, cami ile medresenin arasında yer almaktadır. Hazirede başta II. Murad devrinde görev yapan önemli şahsiyetler olmak üzere müderris, müezzin, molla, muvakkit ve imamlar ile bu zatlardan bazılarının eşleri ve çocuklan metfundur.

MEZAR TAŞLARI AÇIK HAVA MÜZESİ

Muradiye Camii’nin güneyinde yer alır. Osmanlı dönemi boyunca mezar taşlarının gelişimini gösteren bir sergi durumundadır. Bursa’nın muhtelif bölgelerinden getirilen 15. yüzyıl başlarından 19.yüzyıl sonlarına kadar tarihlenen mezar taşı örneklerini burada görmek mümkündür. Kendi döneminin tanıkları olan mezar taşları aynı zamanda dönemin kültür, eğitim, sosyal ve askeri hayatı hakkında da bilgi vermektedir.

Bursa’da 8 asırlık miras:Muradiye Külliyesi