Şanlıurfa’da Fıstık Hasadı: Üreticilerin Fiyat ve Hasat Beklentileri
Gurbetelli YALÇIN – Furkan KARATAŞ/ANKARA – BHA
Şanlıurfa, Türkiye’nin fıstık üretiminin yüzde 45’ini karşılıyor. Uzun uğraş ve emek gerektiren fıstık yetiştiriciliği ise fıstığın değerinin daha da artmasına neden oluyor. Peki bu yıl fıstık hasadı nasıl geçiyor? Çiftçiler hasat sezonunun nasıl geçeceğini düşünüyor?
Uzun yıllardır Şanlıurfa’da fıstık yetiştiriciliği yapan Süleyman Deveci, bu yılki fıstık hasadının son durumu ve fıstık üreticiliğinde yaşanan sorunları Birlik Haber Ajansı’na anlattı.
‘’Fıstığın Hak Ettiği Fiyata Sunulmadığını Düşünüyorum’’
Türkiye’de, gün geçtikçe, her alanda artan zamlar fıstık üreticilerini de etkiledi. Süleyman Deveci, fıstık fiyatlarının artan maliyetleri karşılamadığını belirtirken, çiftçilerin ürünlerini daha yüksek bütçelerde satabilmek için stok yapmak zorunda kaldıklarının altını çizdi.
Deveci, ‘’Fıstığın ne tür zahmetlerle yetiştirildiğini bilen biriyim. Şanlıurfa’da yetiştirilen fıstıktan ürün alabilmek için en az 15 yıl beklemek gerekiyor. Ekip, 15 yıl beklemiyorsunuz tabii; sürmek, ilaçlamak, aşılamak, her yıl budamak gerekiyor. Hal böyleyken fıstık fiyatlarının zaman zaman çok yüksek olduğu söylense de artan girdiler karşısında fıstığın hak ettiği fiyata sunulmadığını düşünmekteyim. Çünkü siz 15 yıl hiç ekip biçmiyorsunuz, sadece suluyor, hizmet veriyorsunuz. Girdiler de bu kadar artmışken fiyatların yeterli düzeyde olmadığını düşünüyorum bir çiftçi olarak.’’ diye konuştu.
‘’Fındık Gibi Fıstığa Da Taban Fiyat Verilirdi, Bu Uygulamadan Vazgeçildi’’
Fındık gibi fıstık fiyatlarına da taban fiyat uygulaması yapıldığını ancak bu uygulamadan vazgeçildiğini aktaran Süleyman Deveci, ‘’Daha önceleri Çukobirlik fıstık alımı yapmaktaydı şu an fındıkta olduğu gibi. Ürünümüzü devlet birlikler aracılığıyla alır bir taban fiyat verirdi. Ancak bu uygulamadan vazgeçildi ve bin bir zahmetle fıstığını yetiştiren çiftçi borçlanmaya ve ürünü çıkar çıkmaz satmak durumunda kalmaya başladı. Hasat döneminde parası olan çiftçiler stok yapıyor ve bir iki ay sonra fiyatlar biraz daha artınca ürününü satıyor.’’ dedi.
‘’Bir Fıstık Kooperatifimiz Olmalı’’
Fıstığın da tıpkı fındık gibi taban fiyat belirlenerek sunulması gerektiğini söyleyen Süleyman Deveci, fıstığın da fındık gibi güvence altında satılması için fıstık üreticilerinin de yapması gerekenleri anlattı.
Deveci, ‘’ Hem çiftlilerin örgütlenmesi hem de siyasilerimizin bu işi takip etmesi gerektiğini düşünüyorum. Fıstığın bugün Türkiye’de yüzde 45 i Şanlıurfa’da yetişiyor olmasına rağmen henüz bir fıstık kooperatifimiz yok mesela, bu bizim eksikliğimiz. Fındığa nasıl devlet tarafından güvence veriliyorsa fıstığa da verilmeli.’’ ifadelerini kullandı.
‘’Bu Yıl Fıstıkta Son Yılların En Düşük Rekoltesini Yaşayacağız’’
Bu yılki fıstık sezonu ve hasadıyla ilgili de konuşan Süleyman Deveci, fıstıkta rekoltenin düşeceğini ve fiyatların artacağını söyledi.
Deveci, ‘’Bu yıl belki son yılların en düşük rekoltesini yaşayacağız fıstıkta. Çünkü bu sene fıstık çiçek halindeyken üç defa dolu vurdu ve buzlanma oldu fıstık çiçek halindeyken. Bu durum da fıstığın çiçeklerini döktü. Bu yıl Türkiye’nin hemen hemen her yerinde özellikle Şanlıurfa’da rekolte çok düşük olacak. Rekolte çok düşük olduğu için haliyle fiyatlar da artacak. Zaten girdiler karşısında doğal olarak artması bekleniyor ki bu yıl daha da artacağını düşünüyorum fıstık fiyatlarının.’’ diye konuştu.
‘’TARSİM Ürün Sigortalatma Bedelleri Makul Fiyatlara Çekilmeli’’
Fıstık üreticisi ve bir çiftçi olarak devlet destekli bir sigorta olan TARSİM sigortasından faydalandığını belirten Süleyman Deveci, sigortada yüzde 50 devlet desteği oranının yeterli seviyede olmaması nedeniyle çiftçilerin zor durumda kaldığını vurguladı.
Artan fiyatlar nedeniyle giderlerin karşılanamadığını söyleyen Deveci, ‘’TARSİM ürün sigortalatma bedellerinin makul bir fiyata çekilmesi çiftçiyi koruma açısından önemlidir. Şöyle ki, dört lastik üstünde trafikte dolaşan 1 milyon lira değerindeki bir arabanın kasko bedeli 10-12 lira iken; biz çiftçiler olarak 1 milyon liralık bir ürünü – ki yüzde 50’si devlet tarafından sübvanse edilmesine rağmen- 55, 60 bin lira ödemek durumundayız.
Ya ürün sigortalatma bedellerinin makul bir seviyeye çekilmesi yada sübvanse edilen kısmın arttırılması hem çiftçimizi ürünü sigortalatmaya teşvik edecek, hem de ilgili sigorta şirketleri sürümden kazanmış olacaktır.’’ ifadelerini kullandı.