Ali ve Nino Ziyaretleri Rekora Gidiyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ali ve Nino Ziyaretleri Rekora Gidiyor

 

Gürcistan- Batum şehrinin sembolü olarak gösterilen Ali ve Nino heykelinin ziyaretci sayısı rekora gidiyor.Batuma gelen her ziyaretci mutlaka Ali-Nino Heykeline uğruyor. Batum Limanında bulunan, Azerbaycanlı Ali ile Gürcü kızı Nino arasında geçen gerçek aşkı simgeleyen bu heykeli Batuma ayak basan herkes ziyaret ediyor. Ali-Nino Heykeli  şehrin senbolü haline gelmiş durumda.

GÜRCİSTAN – BATUM / BHA ( GIGI SHARADZE)

 

Ali ve Nino’nun Hikayesi Nasıldır?

Ali ve Nino’nun tüm duygularınıza dokunacak aşk hikayesi tam da Azerbaycan’ı derinden etkileyen olayların yaşandığı Birinci Dünya Savaşı, Rus İmparatorluğu içindeki ihtilal, Bakü’nün Bolşevikler tarafından ele geçirilmesi, iç savaş ve bağımsızlığını kazanmaya çalışan ülkenin Sovyetleşmesi döneminde yaşanıyor. Bu tarihlerde Rus İmparatorluğu’na bağlı yüzden fazla etnik grup bulunuyordu ve Kafkas bölgesi dünyanın petrol ihtiyacının yarısından fazlasını sağlıyordu. Dönemin tarihi atmosferine kısaca değindikten sonra bu atmosferden hayli etkilenecek Ali ve Nino aşkından söz edebiliriz. Bu aşk 1914 yılında eski bir aristokrat aileye mensup olan Ali Han Şırvanşır ile Gürcü Beyin kızı Nino Kapiani arasında yaşanıyor. Müslümanlık inancı ile büyüyen Ali ve Hristiyan geleneklerine göre yetiştirilen Nino birbirlerine aşıktırlar ve evlenmeye karar verirler. Ancak çift aşklarının ilk zorluğuyla karşılaşır ve Birinci Dünya Savaşı patlak verir. Bu süreçte Ali arkadaşı Melik Nahararyan’ın da Nino’ya aşık olduğunu öğrenir, dahası Melik Nino’yu kaçırmıştır. Peşlerine düşen Ali, Melik Nahararyan’ı yakalar ve onu öldürür. Ali, Dağıstan köyüne kaçmak zorunda kalır Nino da kendi ailesini bırakarak biricik Ali’sinin peşinden gider. Dağıstan Köyü’nde yeniden birleşen iki aşık orada evlenirler.

Ali ve Nino’nun evlenmelerinin ardından Rus İmparatorluğu’nda ihtilal başlar, Ali memleketini Bolşeviklerden korumak için Nino’nun İran’a gitmesini ister, kendisi de Azerbaycan’a geri döner. O dönem hamile olan Nino, İran’da kalarak Ali’nin dönmesini bekler. Ali döner ve kız bebekleri dünyaya gelir. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından Ali ve Nino ülkelerine geri dönerler; hatta ülkelerinin kültür elçileri olurlar. Mutluluğu yakaladıklarını düşünen Ali ve Nino bu kez de 1920 yılında Bolşeviklerin Azerbaycan hükümetini devirmek ve ülkede Sovyet iktidarı kurmak istemeleri için Bakü’yü işgal etmeleri ile karşı karşıyadırlar. Ali, Nino ve kızını Tiflis’e gitmeleri için ikna eder ancak kendisi memleketini bu durumda bırakmak istemez ve Gence’de kalır. Başına gelen her şeyi bir deftere yazan Ali, 24 yaşında hayatını kaybeder. Nino kızı ile birlikte Paris’e gider ve bir daha Bakü’ye dönmez.

 

Ali ve Nino’nun Hikayeleri Kitaba ve Beyaz Perdeye Aktarılmıştır

Ali ve Nino aşkının kitap halinde yayınlanması da efsunvari bir hava taşır. 1935 yılında ismi bilinmeyen bir kişi Viyana’da bulunan bir yayınevine Almanca el yazması bi kitap bırakır ve ortadan kaybolur. Sonrasında ise bu kişinin kitabın yazarı Kurban Said olduğu anlaşılır. 1937’de yayınlanan kitap, yıllar içinde 30 farklı dilde yayınlandı. Siz de bu aşıkların etkileyici hikayesini okumak isterseniz ‘Ali ve Nino’ kitabı ülkemizde farklı yayınevleri tarafından yayımlanıyor.

2016’ya geldiğimizde ise Ali ve Nino kitabı senaryolaştırılarak beyaz perdeye aktarıldı. Kitapla aynı ismi paylaşan ‘Ali ve Nino’ filminin senaryosunu Christopher Hampton kaleme alırken yönetmen koltuğunda İngiliz Azif Kapadia yer aldı. Filmde birçok ünlü oyuncu ile birlikte Halit Ergenç ve Ekin Koç gibi başarılı Türk oyuncular da yer aldı.

“Man and Women” Heykeli

Gürcistan’ın Batum kentinde bulunan ‘Man and Woman’ heykelini heykeltıraş Tamara Kvesitadze, Ali ve Nino’nun aşk öyküsünden esinlenerek yapmıştır. 2010 yılında sergilenmeye başlayan heykel tüm görenleri derinden etkilemeyi başarıyor. 8 metre yüksekliğe sahip olan bu harikulade eser, 7 ton çelikten üretilmiş. Ali ve Nino’nun efsanevi aşkını betimleyen heykel, aynı zamanda doğu ve batının sınırlarını ortadan kaldıran bir sanat eseri olarak da kabul görüyor.

Kinetik heykellerin birleşme anı ise ayrı bir büyüleyiciliğe sahip… Gün içinde birbirlerini izleyen heykeller, her akşam saat 7’de birbirlerine yaklaşmaya başlıyorlar ve beraberliklerine şahit olmak izleyenleri mutlu ediyor. Ancak birbirlerine yaklaştıktan sonra birbirlerinin içinden geçerek sonsuza değin ayrılıyorlar. Batum’u ziyaret ettiğinizde yaklaşık 10 dakika süren bu kavuşma anını mutlaka izlemenizi öneririz.

 

Ali ve Nino Ziyaretleri Rekora Gidiyor