Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Ekim itibarıyla Avrupa ülkeleri arasında meskenlerde vatandaşlarına birim enerji başına en ucuz doğal gaz sağlayan üçüncü, elektrikte ise dördüncü ülke konumundayız.” dedi.
Bakan Dönmez, TBMM Genel Kurulunda Bakanlığının 2023 yılı bütçesine ilişkin konuşmasında, Türkiye Yüzyılı’nın temel paradigmalarından biri olan enerji bağımsızlığı ve enerjinin katlanılabilir maliyetle tüketiciye sunulmasının, stratejik önemini vurguladı.
Türkiye’nin pandemi sonrasında hızla toparlanarak 2021’de yüzde 11,4 büyüdüğünü anımsatan Dönmez, yenilenebilir enerjiden madene, katma değeri yüksek Ar-Ge projelerinden nükleere, sektöre katkı sağlayan her alanda teknolojik altyapıları güçlendirecek yatırımlara imza attıklarını dile getirdi.
Dönmez, Türkiye’nin sürekli artan elektrik ihtiyacının karşılanabilmesinin kritik öneme sahip olduğuna işaret ederek, enerji sektörüne yatırım yapmak isteyen girişimciler için rehber niteliği taşıyacak Türkiye Ulusal Enerji Planı’nı kısa sürede yayımlayacaklarını bildirdi.
Türkiye’nin 2002’de 12 bin 305 MW olan yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu gücünün, Ekim 2022 sonu itibarıyla 55 bin 901 MW olarak gerçekleştiğini belirten Dönmez, şöyle devam etti:
“Ülkemizin yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu güçte Avrupa’da 5’inci, dünyada ise 12’inci sırada yer alması daha fazla yerli, daha fazla yenilenebilir anlayışıyla gerçekleştirdiğimiz özverili çalışmalarımızın en önemli göstergelerindendir. Yenilenebilir enerji kurulu gücümüzün toplam kurulu gücümüz içindeki payı 2022 yılı ekim sonu itibarıyla yüzde 54’e yükselmiştir. Yerli ve yenilebilir kurulu gücümüz ise yüzde 65 olmuştur. Toplam kurulu gücümüz ise 2002 yılına göre 3,2 katına yükselerek 2022 yılı ekim sonu itibarıyla 103 bin 276 MW olarak gerçekleşmiştir.”
“81 il merkezinin tümüne doğal gaz ulaştırdık”
Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) ve Güneş Enerji Santrali (GES) projelerinin önemine değinen Dönmez, şöyle konuştu:
“Bugüne kadar 5 bin 850 MW’lık güneş ve rüzgar YEKA yarışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise sayılı GES’leri arasında yer alan Konya/Karapınar’daki YEKA GES-1’de 976 MW’lık kapasite servise alınmıştır. Kendi elektrik tüketimlerini karşılamak üzere kurulan lisanssız santrallerin toplam kurulu gücü 2022 yılı ekim sonu itibarıyla 8 bin 386 MW’a ulaşmış olup 2022 yılının ilk 10 ayında üretilen elektriğin yüzde 4,6’sı lisanssız santrallerden elde edilmiştir.
Gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla elektrik altyapımızı büyüyen ve gelişen Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap verebilecek biçimde geliştirmeye devam ediyoruz. Elektrik altyapımızın geliştirilmesi ve modernize edilmesine yönelik çalışmalar neticesinde, dağıtım hattı uzunluğumuz yaklaşık 1,4 milyon kilometre, iletim hattı uzunluğumuz ise 73 bin kilometre seviyesine ulaşmıştır. 2021 yılında, 2022 yılı kasım TÜFE’sine göre yaklaşık 35 milyar lira elektrik şebeke yatırımı yapılmışken bu tutarın 2022 yılında 49 milyar lira olması öngörülmektedir.”
Dönmez, elektrik enerjisi sektöründe 20 yılda elde ettikleri başarının bir benzerine doğal gaz sektöründe de ulaştıklarını, 20 yıl önce sadece 5’i il merkezi olmak üzere 57 yerleşim yerinde doğal gaz kullanıldığını, şimdi ise 81 il merkezinin tümüne ve 693 yerleşim yerine doğal gaz ulaştırdıklarını vurguladı.
Bu yatırımların devam edeceğini dile getiren Dönmez, “2022-2026 döneminde 275 yerleşim yerine daha doğal gaz ulaştırılması hedeflenmektedir. 20 yılda doğal gaz imkanı sunduğumuz vatandaşlarımızın sayısı 4,2 katına çıkarak 69 milyona ulaşmıştır. 2021 yılında, 2022 yılı kasım TÜFE’sine göre yaklaşık 13,3 milyar lira doğal gaz şebeke yatırımı yapılmışken bu tutarın 2022 yılında 18,9 milyar lira olması planlanmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Elektrik ve doğal gazda 100 milyar liralık sübvansiyon
Pandemi dönemi ve uluslararası krizler nedeniyle enerji fiyatlarının çok yükseldiğine dikkati çeken Dönmez, vatandaşların artan enerji maliyetlerinden asgari seviyede etkilenmesi için gerekli tüm tedbirleri aldıklarını vurguladı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, geçen yıl elektrik ve doğal gazda 100 milyar lira tutarında sübvansiyon sağladıklarını bildirerek, şöyle devam etti:
“Halihazırda elektrikte düşük kademede yaklaşık yüzde 50, doğal gazda ise yüzde 75 ile söz konusu desteği artırarak sürdürüyoruz. Ekim itibarıyla Avrupa ülkeleri arasında meskenlerde vatandaşlarına birim enerji başına en ucuz doğal gaz sağlayan üçüncü, elektrikte ise dördüncü ülke konumundayız. Mesken ve tarımsal faaliyetler abone gruplarında yer alan tüketiciler için KDV, yüzde 18’den yüzde 8’e düşürülmüştür. Elektrikte de hem meskende hem de ticarethane abone gruplarında kademeli tarifeye geçilerek dar ve orta gelirli vatandaşlarımızın daha uygun fiyattan elektrik kullanmaları sağlanmıştır.
Tanzim edilen elektrik faturalarının meskende yüzde 83’ü, ticarethanede yüzde 87’si düşük kademede bulunmaktadır. Ayrıca elektrik faturalarında yer alan enerji fonu ve TRT payı da kaldırılmıştır. İhtiyaç sahibi hanelere elektrik tüketim desteği verilmesine yönelik düzenleme kapsamında 2019-2022 Ekim döneminde 9,5 milyar lira tutarında elektrik tüketim desteği verilmiş olup Ocak-Ekim 2022 döneminde ise 2,4 milyon hane 3,4 milyar lira tutarında destekten faydalanmıştır.”
Dönmez, 2021’de 2 milyon aileye 1,8 milyon ton kömür verildiğini, bu yardımların sürdüğünü, Ocak-Ekim 2022 döneminde 331 bin haneye 114 milyon lira doğal gaz tüketim desteğinin sağlandığını anlattı.
“Yerli gazımızı milletimizle buluşturmayı hedefliyoruz”
Türkiye Yüzyılı’nda, ülkenin enerji ve maden alanında kendi kendine yeten bir ülke haline geleceğini belirten Dönmez, Karadeniz başta olmak üzere farklı yerlerde yapılan enerji keşiflerine değindi.
Yıllar boyunca ihmal edilmiş alanlarda arama ve üretim projelerine hız verdiklerine dikkati çeken Dönmez, şu bilgileri verdi:
“Son 3 yılda dünya çapında keşifler yaptık. Rezerv büyüklüğü açısından Sakarya gaz sahası Tuna-1 kuyusunda gerçekleştirilen keşif, 2020 yılında denizlerde yapılan dünyanın en büyük keşfidir. Amasra-1 kuyusunda yapılan keşif ise 2021 yılında gerçekleştirilmiş dünyanın ikinci büyük keşfi olmuştur. Kara alanlarında da yeni keşif ve üretim artışlarımız devam ediyor. Son 5 yılda TPAO tarafından yapılan hidrokarbon üretimi yaklaşık yüzde 70 artmıştır.
Toplam 540 milyar metreküplük doğal gaz keşfi sonrasında, keşiften ilk üretime kadar dünyanın en hızlı saha geliştirme projesini yaklaşık 2,5 yıl gibi rekor bir sürede tamamlayarak Cumhuriyet’in 100. yılında yerli gazımızı milletimizle buluşturmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda derin deniz tabanındaki 170 kilometrelik boru hattının serim işlemini tamamladık. Test ve devreye alma işlemleri ise devam etmekte olup Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi’ndeki çalışmalarımızı da önemli ölçüde tamamladık.”
Dönmez, Hazar Bölgesi, Körfez Bölgesi ve Kuzey Afrika coğrafyasında işbirliği yaptıkları ülkelerin sahip olduğu enerji kaynaklarına ilişkin karşılıklı arama, üretim ve ticaret konularında çalışmalar yaptıklarını vurguladı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, şöyle devam etti:
“Avrupa ülkeleri önümüzdeki kış aylarını endişe ile beklerken toplam yaklaşık 6 milyar metreküp kapasiteye sahip ve yüzde 100 dolu olan Silivri yeraltı doğal gaz depolama tesisi ile Tuz Gölü yeraltı depolama tesisinin mevcut kapasitesini 2 yıl içerisinde 10 milyar metreküpe çıkaracağız. Toplam geri üretim kapasitesi ise günlük 155 milyon metreküpe ulaşacaktır. Altyapı tesislerimiz ve kaynak esnekliğimiz sayesinde kış aylarında bir olumsuzluk yaşamamayı hedefliyoruz.
Ayrıca TANAP doğal gaz boru hattının kapasitesinin iki katına çıkarılması suretiyle Hazar Bölgesi’nden hem Türkiye’ye hem de Avrupa’ya daha fazla gaz arzı sağlanması için çalışmalarımıza başladık.196 bin kilometrelik doğal gaz iletim ve dağıtım boru hattı yakında servise alınacak olan üçüncü yüzer depolama ve gazlaştırma ünitemiz Saros FSRU ile birlikte toplam 5 LNG terminali, 2 yer altı depolama tesisi ile fiziki altyapısını güçlendiren, yakın zamanda tesis ettiği vadeli işlemler piyasası ile ticari altyapısını hazırlayan ülkemiz için bir sonraki adım, dünyadaki örneklerine benzer ve referans alınan bir doğal gaz ticaret merkezi kurmaktır. Trakya’da kurmayı planladığımız doğal gaz ticaret merkezi için izlenecek yol haritasını kısa sürede netleştireceğiz.”
“Hidrojen teknolojilerinde öncü ülke olmayı hedefliyoruz”
Dönmez, dünyanın en büyük Nükleer Güç Santrali (NGS) şantiyesi olan Akkuyu NGS’de 4 reaktörün de inşaatının aynı anda devam ettiğini, bu NGS’nin tam kapasiteyle çalışmaya başlamasıyla Türkiye’nin mevcut elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 10’unun sıfır emisyon ile karşılanacağını bildirdi.
Akkuyu NGS dışında en az 2 tane daha NGS’nin kurulmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini aktaran Dönmez, yapılan çalışmalar sonucunda kayda değer kazanımlar elde edileceğinin altını çizdi.
Yenilenebilir enerji projelerinde yerli aksam ve yurt içi üretim gibi şartlarla Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını teşvik ettiklerini vurgulayan Dönmez, bu alanda yapılan çalışmaları sıraladı.
Dönmez, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ankara’da kurulan Avrupa ve Orta Doğu’nun ilk ve tek entegre güneş paneli üretim fabrikasının yanı sıra tasarım aşaması tamamlanan ve Sarıyar Hasan Polatkan HES’de kullanılması planlanan ilk yerli türbin ile yakında seri üretime geçilecek ilk yerli jeneratör, söz konusu Ar-Ge ve inovasyon teşviklerinin gurur verici örneklerini oluşturmaktadır.
Hidrojen üretimi, depolaması ve dağıtımından oluşacak bir hidrojen değer zinciri oluşturarak, başta yerli elektrolizörün ve depolama sistemlerinin geliştirilmesi olmak üzere, hidrojen teknolojilerinde ve ekonomisinde öncü bir ülke olmayı hedefliyoruz. Ayrıca 2053 yılı net sıfır emisyon hedefi kapsamında elektrolizör kapasitemizi 70 GW seviyesine ulaştıracağız. Bu sayede, yeşil dönüşüme katkı sunarken, enerji ithalat faturamızı azaltacağız ve ekonomimizin rekabet gücünü artıracağız.”
Kritik madenlere ulaşımın giderek hayati konu haline geldiğine işaret eden Dönmez, bu çerçevede Türkiye Stratejik ve Kritik Minerallerin Belirlenmesi Projesi yürüttüklerini, geliştirilecek politikalarla kritik madenlere yönelik yatırımların hızlanmasını ve arama faaliyetlerinin artırılmasını hedeflediklerini söyledi.
Dönmez, “Savunma sanayiinde ve aşınmaya dayanıklı makine parçalarının üretiminde kullanılacak yıllık 1000 ton kapasiteli Bor Karbür Üretim Tesisi ile ülkemiz ferrobor ihtiyacını karşılayacak yıllık 800 ton kapasiteli tesisi Bandırma’da 2023 yılı içinde tamamlamayı öngörüyoruz.” diye konuştu.
Amasra’daki maden kazasına da değinen Dönmez, vefat eden madencilerin yakınlarına sahip çıktıklarını, yapılan düzenlemeyle vefat eden madencilerin yakınlarına kamuda istihdam olanağı sağlandığını anımsattı. (ankarakenthaber.com)