Akbelen’de Son Durum… Maden-İş Ve Tes-İş’ten Ortak Açıklama
Cemal SÜZEROĞLU/MUĞLA – BHA
“Aydınlık Türkiye İçin Madenler De Bizim, Ormanlar Da Bizim!”
Akbelen’de Son Durum… Maden-İş Ve Tes-İş’ten Ortak Açıklama
Akbelen direnişçilerine dünkü jandarma baskını ve sonrasında YK Enerji’nin jandarma korumasında ağaçları kesmeye başlaması ardından, bölgede örgütlü sendikalar olan Tes-İş ve Maden-İş Yatağan Şubeleri, bugün saat 10:30’da Akbelen’de ortak bir açıklama yaptı.
Aynı zamanda Türk-İş Muğla İl Temsilcisi olan Tes-İş Yatağan Şubesi Başkanı Fatih Erçelik tarafından okunan açıklama şöyle:
“Bizler TES-İş ve Maden-İş olarak Milas ve Yatağan bölgesindeki maden ve termik santral çalışanlarıyız. Biz İkizköy’de, Çamköy’de, Dereköy’de, Türkevleri’nde- yani bu santrallere komşu köylerde ve Milas’ta yaşayan binlerce kişi, 3 nesildir her gün bu maden sahaları ve santrallerde 7/24 hiç ara vermeden çalışıyor ve ülkemizin ihtiyacı olan enerjiyi üretiyoruz.
Halkımıza seslenmek istiyoruz. Bizler işini kaybetmek istemeyen bu yörenin insanlarıyız. Madenler de bizim, ormanlar da bizim! Çocuklarımız her gün “baba maden kapatılırsa işsiz mi kalacaksın” diye soruyor.
Çocuklarımızın ve ülkemizin daha iyi bir geleceğe sahip olabilmesi için yerli kaynakları akıllıca kullanarak üretmenin önemini hepimiz biliyoruz. Yıllardır ülkemizin yer altı zenginliklerini enerjiye dönüştürüyoruz. Bu maden ve santraller hepimizin milli serveti. Bu sayede çocuklarımız okullara gidiyor, esnaf evine ekmek götürüyor, fabrikalarda çarklar dönüyor.
Bizler de her anne baba gibi çocuklarımız ve ailemiz için çalışıyoruz. Ancak karşımızda “kömür çıkarılmasın, santraller kapatılsın” diyen, bölge dışından bir grup var. Santrallerin çalışmasını engellemek için bugüne kadar açtıkları davaların hepsini kaybettiler. Yüce yargımız, tüm davalarda haklılığımızı ve yasalara uygun bir şekilde çalıştığımızı gösteren kararlar verdi. Bu kez de bu grup, yargı kararlarının uygulanmasını engellemek için harekete geçtiler. Çoğu gerçek olmayan bilgilerle kamuoyu oluşturup linyit sahalarının işletilmesini engellemeye çalışıyorlar!
Bu topraklarda doğmuş ve büyümüş kişiler olarak bu toprakların değerini bizden daha iyi kimse bilemez. Hem madeni kullanmak hem de çevreyi korumak mümkün. Biz 35 yıldır bu bölgede hem madencilik hem de zeytincilik yapıyoruz.
Bu santraller 1980’lerden beri çalışıyor. O dönem verilen ruhsat sınırlarının dışına hiç çıkılmadı ve çıkılması da mümkün değil. Bugün ne değişti? Madenlerimiz ve santrallerimiz kapanırsa, enerjide giderek daha fazla dışarıya bağımlı hale geliriz. Her geçen gün elektrik faturalarımız artar. Ülkemizin yerli enerji kaynaklarını kullanarak üretim yapan maden ve santral işçileri işsiz kalır.
Bugün, maden ve santrallerimizdeki mesai arkadaşlarımız işlerinin başındayken, onların da sesi olmaya geldik! Ne kadar büyük ve güçlü bir aile olduğumuzu göstermeye geldik! Vatanımıza, milletimize, işimize, aşımıza, santrallerimize sahip çıkmaya geldik!
Kimsenin alın terimiz üzerinden şov yapmasına izin vermeyeceğiz, ve ne olursa olsun madenlerimizi ve santrallerimizi sahipsiz bırakmayacağız! Oyuna gelmeyin, bindiğiniz dalı kesmeyin!
Enerji hayattır, medeniyettir!”