Aronya Tokat’ta Üretiliyor

Almanya’dan Tokat'a gelen  Murat Akdağ, Tokat Merkez’e bağlı BULA köyündeki arazisinde ARONYA üretimine başladı. 2021 yılında diktiği 750 kök aronya, ilk hasadını bu yıl Ağustos ayında verecek.

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Aronya Tokat’ta Üretiliyor

Almanya’dan Tokat’a gelen  Murat Akdağ, Tokat Merkez’e bağlı BULA köyündeki arazisinde ARONYA üretimine başladı. 2021 yılında diktiği 750 kök aronya, ilk hasadını bu yıl Ağustos ayında verecek. Bilhassa kansere karşı antioksidan içeriğiyle faydalı olduğu bilinen aronya meyvesini üretmeye başlayan Akdağ Ailesi’nin neden bu üretimi yaptığını arazisinde konuştuk.

 

1974 yılı Tokat doğumlu olan Murat Akdağ, 1976 yılından bu güne kadar Almanya’da ikamet etmekte iken, hobi bahçelerinde toprakla haşır neşir olduklarını hatırlattı. 2021 yılında eşi Sümeyya Akdağ’ın yakın arkadaşının kansere karşı faydasından bahsettiği aronya bitkisine ilgisini görünce, Tokat’taki baba ocağına gelip arazisine ARONYA başta olmak üzere ahududu, böğürtlen, mavi yemiş üretmeye karar verdiklerini söyledi.

TOKAT’IN İKLİMİ SON DERECE UYGUN

 

Tokat’ın ikliminin aronya üretimine uygun olduğunu öğrenmekle birlikte 5 dönümlük arazisinin 2,5 dönümüne Yalova’dan mavi sertifikalı olarak satın aldığı VİKİNG TÜRÜ 750 KÖK ARONYA diktiğini söyleyen Murat Akdağ, hiç fire vermeksizin tamamının da tutunduğunu ve şimdi 2 yıl sonra ilk meyvesinin hasadını Ağustos’un sonlarına doğru yapacaklarını belirtti. Senede bir hasadı olan aronyanın kökünün 5 yılda 1,5 metrelik uzunluğa varıp anaç hale geldiğini izah eden Akdağ, en yetişkin haliyle bir kökten 5-6 kilo hasat yapılabildiğini söyledi. 2 yıllık haliyle bir kökten ancak 1,5 – 2 kg civarında ilk hasadı yapmayı hevesle beklediklerini dile getirdi.

TAMAMEN DOĞAL ÜRETİM

 

Bizatihi kendi öz sermayesiyle üretime başlayan Murat Akdağ, doğal olması için özen gösterdiğini, ilaç kullanmadıklarını, tamamen mal gübresi ve ısırgan gübresi ile toprağı beslediklerini, damla sulama ile tasarrufa önem verdiğini anlattı. Başta domuz olmak üzere yabani hayvanların ve ineklerin yiyebileceği bir meyve olmasından hareketle, araziyi koruma teliyle çevirmenin önemli olduğunu vurguladı.

 

Anavatanı Kuzey Amerika olarak bilinen aronyayı bilhassa Kızılderililerin şifa niyetine yediklerinin bilgisini veren Murat Akdağ, günde 30 gram tüketilmesiyle sağlığa faydalı olduğunu belirtti.

 

ÖNCELİKLE DOĞRUDAN SON TÜKETİCİYE SATMAYI HEDEFLİYOR

 

Murat Akdağ, Tokat’ta aronyanın üretildiğinin bilinmesiyle, alıcıya doğrudan ulaştırmak hedefiyle üretim yaptıklarını belirtti. Sosyal mecra hesaplarından, cep telefonundan kendisine ulaşılmasıyla, tarladan son tüketiciye satışı değerli bulduğunu vurguladı.

 

DONDURUCUDA SAKLANABİLİYOR

 

Aronyanın yaş haliyle tüketildiği gibi kurutularak da tüketiminin olduğunu izah eden Murat Akdağ, “imkanı olan vatandaş, çokça alıp derin dondurucuda muhafaza ederek bir yıl boyunca tüketimini yapabilir. Dileyen vatandaş, marmelat, reçel yapabilir. Kurutup çayını içebilir. Antioksidan oluşuyla şifa vereceğinden hiç kuşku yok. Bunu üretmenin kararını vermiş olmaktan mutluyum. Örnek teşkil edeceğine de inanıyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

ARONYANIN FAYDALARI

 

İdrar yolu enfeksiyonlarını önler

 

Bağışıklık sistemini güçlendirir

 

Yüksek tansiyona iyi gelir

 

Böbrekleri hasarını önler

 

Karaciğeri korur

 

Metabolik sendrom riskini azaltır

 

Cildi korur ve yaşlanmasını geciktirir

 

Kronik hastalık riskini azaltır

 

ARONYA MEYVESİ NEYE İYİ GELİR?

 

Aronyanın bağışıklığa faydaları

 

Çok sayıda antioksidan vitamin ve mineral içeren aronya bağışıklık sistemini güçlendiren “Süper meyve” olarak da adlandırılır. Aronya meyveleri, bağışıklık sistemini destekleyen immünomodülatör özelliklere sahiptir. Antibakteriyel etkileri vücudu zararlı bakterilerden korur ve viral hastalıkları önler. Bu nedenle, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan yaşlı ve hastalar için faydalı bir besin desteğidir.

 

İdrar yolu enfeksiyonlarına iyi gelir

 

Aronya meyvelerini en bilinen özelliği idrar yolu enfeksiyonlarına karşı gösterdiği güçlü iyileştirici etkisidir. Aronya suyu antibakterial ve anti-inflamatuvar özelliği ile idrar yolu enfeksiyonlarına karşı korur. Dünya genelinde en çok bu özelliği nedeniyle tüketilmektedir. İdrar yolu enfeksiyonlarını önleme ve iyileştirme özelliği ile ilgili yayınlanmış yüzlerce makale bulunmaktadır.

 

Aronya kansere karşı korur mu?

 

Aronya meyveleri, özellikle meme ve kolon kanserine karşı korucu etkiye sahiptir. Araştırmalar, düzenli aronya tüketen kişilerin kanlarında, daha az serbest radikal seviyesi olduğunu göstermiştir. Bu etken kansere neden olan oksidatif stresi azaltabilir. İçerdiği antioksidan ve vitaminler kanser gelişme riskini azaltır. Ayrıca içerdiği antosiyaninlerin, kolon kanseri hücrelerinin çoğalmasını yavaşlattığı saptanmıştır.

 

Aronyanın kalbe faydaları

 

Aronya, kalp ve damar sağlığını koruyucu etkilere sahiptir. Koroner arter hastalığını önlediğine dair pek çok bilimsel araştırma yayınlanmıştır. Kötü kolesterolü düşürüp iyi kolesterolü artırır. Hipertansiyonu düşürme özelliği vardır ve damar sertliğine neden olan yağ birikmesini önler. Bu etkileri onu kalp dostu bir meyve yapmaktadır.

 

Aronyanın karaciğere faydası

 

Aronyada bol miktarda bulunan antosiyanin, karaciğer fibrozunu iyileştirir, kanser riskini azaltır. Düzenli tüketildiğinde, alkolün neden olduğu kronik karaciğer hasarını önler. Karaciğeri koruyucu detoks etkilere sahiptir, zararlı toksinlerini atılmasını kolaylaştırır.

 

Aronya şekeri yükseltir mi?

 

Şeker miktarı düşük ve lifli bir meyve olan aronya, insülin direncini önleyerek diyabetin gelişmesini engeller. Bilimsel araştırmalar, düzenli aronya tüketmenin kan şekeri düzeylerini olumlu etkilediğini göstermiştir.

 

 

Aronya Tokat’ta Üretiliyor