BAKAN NUREDDİN NEBATİ, ULUDAĞ EKONOMİ ZİRVESİ’NE KATILDI.

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

BAKAN NUREDDİN NEBATİ, ULUDAĞ EKONOMİ ZİRVESİ’NE KATILDI.Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli’ni tasarlarken durgunluk ve yüksek işsizlik sorunlarıyla tekrar karşılaşmamak için üretim ve istihdamı öncelediklerini vurgulayarak, “Dünya küçülüyor; 2020’de büyüyoruz, dünya tek haneli büyüyor. Dünyada işsizlik artıyor, Türkiye’de işsizlik azalıyor. Elbette finansal söylemler çok önemli ama reel piyasa, reel dünya başka bir gerçekliktir. Yükselen enflasyon ve hayat pahalılığına karşı vatandaşları koruyacak politikaları hızla uygulamaya almayı hiçbir şekilde ötelemedik.” diye konuştu.

Aralık ayında baz etkisinin de yardımıyla enflasyonun düşeceğini bildiren Bakan Nebati, “Ülkemizde enflasyonu kalıcı olarak yine beraberce yeneceğiz. Vurguladığım gibi bizim önceliğimiz; üretim ve istihdam. Ancak hedeflediğimiz sürdürebilir üretim için fiyat istikrarının yanında üretimin hem teknoloji yoğun hem de iklim dostu olması gerektiğinin de farkındayız.” dedi.

Bugün ülkelerin rekabet gücünü belirleyen en temel faktörün AR-GE yatırımlarıyla beslenen teknolojik inovasyon olduğuna dikkati çeken Nebati, son 20 yılda orta-yüksek ve orta-düşük teknolojili üretim ve ihracatı artırmış olsalar da daha iyi sonuçlar alınabilineceğini, özellikle yüksek teknoloji üretimine odaklanmak gerektiğini bildiklerini söyledi.

Nebati, bu nedenle modeli, öncü ve stratejik sektörlerle teknoloji yoğun yatırımları selektif kredi politikayla teşvik etmek ve desteklemek üzerine kurduklarına değinerek, şunları kaydetti:

“Böylelikle özel sektörün üretken alanlara yatırım yapmasını, verimliliğin artırılmasını, ülke ekonomimiz için kritik öneme sahip makine, kimya, elektronik gibi sektörlerin teknoloji yoğun üretimlerle gelişmesini hedefliyoruz. Tabii ki tek başına teknoloji, onu kullanacak nitelikli insan kaynağı olmadan hiçbir işe yaramaz. Bu nedenle teknolojik yatırımları desteklerken, bir yandan da kalifiye iş gücünü artıracak eğitim ve iş gücü politikalarımızı da hayata geçiriyoruz. Diğer taraftan Kovid-19 salgınıyla hızlanan, yeşil ve dijital süreçlerin içi içe geçtiği ‘İkiz Dönüşüm’ için başta enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, elektrikli araç ve şarj altyapısıyla dijitalleşme gibi alanlarda desteklerimizi sürdürüyoruz. Özellikle salgının ardından hazırladığımız tüm politika dokümanlarında yeşil dönüşüme ayrı bir önem veriyor, bu doğrultuda kapsamlı hedefler belirliyoruz.

Tek tek şirketlerin döngüsel üretim anlayışını benimsemesi, ne ülkemiz ne de dünya için yeterlidir. İklim değişikliği beraberinde tüm dünyayı değiştirirken bizlerin de üretim anlayışımızı ve ortaya çıkan yeni ihtiyaçları birlikte ele almamız ve birlikte adımlar atmamız gerekiyor. Bu nedenle ekolojiyle uyumlu şekilde, dijitalleşen bir endüstri için inovasyona ve girişimciliğe dayanan üretimi destekliyoruz. Nitekim 2022 yılında Küresel İnovasyon Endeksi’nde bir önceki yıldaki başarılı performansımızı sürdürerek 37. sıraya yükseldik. Böylece endeks sıralamasında tarihimizde ilk kez en iyi 40 ülke içerisinde yer aldık. Girişimcilik Endeksi’ndeyse 137 ülke içinde 44. sırada yer alıyoruz.”

Sürdürülebilir üretimin yeni ve büyük yatırımlar gerektirdiğini, bunun da finansman ihtiyaçlarını ortaya çıkardığının farkında olduklarını dile getiren Nebati, “Bu ihtiyaçlar karşısında öncelikle TL’ye olan güveni artıracak, finansal istikrarın devamlılığını sağlayacak ve yatırım ortamını iyileştirecek yönde adımlar atıyoruz. Ardından özel sektörün üretken alanlara yatırım yapmasını sağlayacak selektif kredi politikalarımızı da devreye aldık. İhracatın büyümeye pozitif katkısını göz önünde bulundurarak ihracatçılarımıza yönelik destek paketleri açıkladık. Finansal desteğe en çok ihtiyaç duyan KOBİ’lerin yeşil ve dijital dönüşümlerini desteklemek amacıyla birçok destek paketini hayata geçirdik. Teşvik ve desteklerimizde yeşil üretime yönelik AR-GE faaliyetlerine öncelik vermeye başladık. Enerji verimliliğini artırmak üzere ‘Konutlarda Isı Yalıtımı Kredisi’ni’ açıkladık. Tarımsal sulamada kullanılan elektriğin güneş enerjisiyle sağlanması için Güneş Enerji Santralleri ve Sulama Kanalları Projesi’ni başlattık.” diye konuştu.

Nebati, ayrıca yenilenebilir enerji tesislerinin yerli teknolojiler içermesini de oldukça önemsediklerini söyledi.

Attıkları adımlar sonrasında bugün güneş enerjisinin yüzde 75’inin, rüzgar ve biyokütle enerjisinin yüzde 65’inin, jeotermal enerjinin yüzde 55’inin yerli teknolojilerle üretildiğini aktaran Nebati, “Bu dönüşüm sadece enerji üretiminde yaşanmıyor. Emisyon salınımında büyük paya sahip olan ulaştırma sektöründe de kullanılan enerjinin temiz kaynaklara dayanması gerekiyor. Bu kapsamda, elektrikli araçların yaygınlaşması için, elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulum maliyetlerine yönelik güçlü destekler sağlıyoruz.” dedi.

81 ilde 1500’den fazla şarj istasyonu kurulumu için destek programı başlatıldı

Nebati, yerli ve elektrikli otomobil Togg’un seri üretime başlamasından önce 81 ilde 1500’den fazla şarj istasyonunun kurulumu için Elektrikli Araç Şarj İstasyonları Destek Programı’nı başlattıklarını belirtti.

Bakan Nebati, dönüşümün en önemli meselelerinden biri olan yeşil yatırımlar için finansman konusunda başta bankalara rehber oluşturması amacıyla sürdürülebilir finansman çerçeve dokümanını, yeşil borçlanma aracı ve yeşil kira sertifikası rehberini yayınladıklarını aktardı.

Özellikle son 2 yıldır hızlanan yeşil dönüşüm sürecinde kısa sürede kamu olarak birçok adım attıklarını ifade eden Nebati, “Bu konuda yaptıklarımız ve sizlerin de katkılarıyla yapacaklarımız, sürdürülebilir geleceğe verdiğimiz önemin göstergesi niteliğindedir.” dedi.

Nebati, toplumsal refahın ve ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi için sermaye hareketlerini kolaylaştıran esnek ve adaptif nitelikteki yurt içi finansal piyasalara günümüzde daha çok ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

Bu nedenle modelleri aracılığıyla finansal sistemde tasarrufların artırılması, kaynak dağılımında etkinliğin sağlanması, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve finansal araçlardaki çeşitlenme ile yurt içi finansal piyasaları geliştirmeye yönelik adımlar attıklarını belirten Nebati, “Teknolojinin yardımıyla finansal hizmetleri daha fazla kullanıcı dostu hale getiren, tüketicilerin finansal hizmetlere erişimini yeni yollardan sağlayan Fintek ekosisteminin gelişimini de destekliyoruz. Diğer taraftan ülkemizi İslami finansın lider ülkelerinden biri haline getirmek için Katılım Finans Strateji Belgesi’ni Sayın Cumhurbaşkanımız bu hafta başında açıkladı.” ifadelerini kullandı.

Nebati, dijital bankacılığın geliştirilmesi konusunda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun yakın zamanda önemli bir adım atarak dijital bankacılığın yasal altyapısını hayata geçirdiğine işaret ederek, bugün itibarıyla Türkiye’de 4 dijital bankanın, yasal başvuru süreçlerini neticelendirerek dijital bankacılık lisanslarını almış durumda olduğunu bildirdi.

“Yerli sanayinin desteklenmesine devam edeceğiz”

Nebati, finansal piyasaların küresel ölçekte giderek merkezileştiği bir dönemde İstanbul Finans Merkezi’nin Türkiye’nin sürdürülebilir ekonomik büyümesine katkı sağlayacağı konusunun da geçen haftaki Ekonomik Dönüşüm Zirvesinde birçok ekonomist tarafından dile getirildiğini anımsattı.

Bu doğrultuda, İstanbul’un yeni finans merkezi olması konusunda hem bölgesel finansal ihtiyaçlara cevap verecek ürünleri hem de yasal düzenlemeleri kapsayan çalışmaları kararlılıkla sürdürmeye devam edeceklerini vurgulayan Nebati, “Ekonomi yönetimi olarak yarının güçlü Türkiye’si için bir yandan bütçe disiplinini sürdürürken diğer yandan da kaynaklarımızı vatandaşlarımıza yönelik hizmetlere, AR-GE’ye ve ülkemizin büyüme ve kalkınma potansiyeline katkı sağlayacak yatırımlara aktarmayı sürdüreceğiz. Özellikle reel sektörün sağlıklı büyümesi ve finansal olarak güçlenmesi amacıyla hazine destekli kefalet sistemi dahil elimizdeki tüm enstrümanları etkin şekilde kullanacak ve sektörün finansmana erişimini artıracağız. Dolarizasyonla mücadelemizi artırarak ülkemizin kur riskine karşı kırılganlıklarını asgari düzeye indireceğiz.” diye konuştu.

Nebati, girişim ekosistemini geliştiren ve yeni nesil girişimlere yatırım yapılmasına öncelik veren bir yapının kurulmasını sağlayacaklarını söyledi.

Yatırımı, üretimi ve rekabet ortamını destekleyen vergi politikalarını kararlılıkla devam ettireceklerinin altını çizen Nebati, “Kamu alımlarının kaldıraç etkisinden yararlanarak yerli sanayinin desteklenmesine devam edeceğiz. Önemli bir odaklanma ve yatırım gerektirse de sürdürülebilir dönüşümün ülkemiz için yeni fırsatları da beraberinde getirdiğini biliyoruz.” dedi.

Nebati, bu süreçte emisyon salınım miktarını düşürerek küresel piyasalarda rekabet avantajı elde edeceklerini aktardı.

Öte yandan, özel sektör ve kamu iş birliğiyle güneş paneli, rüzgar türbini gibi yenilebilir enerji alanında pazar payı elde ederek yeni iş alanları oluşturacaklarını ve ülke için daha nice fırsatları birlikte yakalayacaklarını anlatan Nebati, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Bu değişim ve dönüşüm sürecinde gelişmeleri doğru okuyarak isabetli öngörülerde bulunmamız, koordineli ve hızlı hareket etmemiz de elbette büyük önem taşıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğindeki Türkiye, sahip olduğu tüm potansiyeliyle yarını yazmaya, geleceğe yön vermeye talip bir ülkedir. Bugün hakikat şudur ki dönüşen dünyada, Türkiye yüzyılını yan yana ve beraberce inşa edeceğiz. Milletimizin refahı, ülkemizin kalkınması ve insanlığın geleceği için kafa yoran, üreten, istihdam oluşturan, ihracat yapan kim varsa onun yanında olmaya, tüm desteğimizi vermeye her daim devam edeceğiz. Bugün, burada, yeni ve daha sürdürülebilir bir dünya özlemiyle ortaya konan her bir fikir, gösterilen tüm gayretler için sizleri tebrik ediyor, şükranlarımı sunuyorum.”Dedi (Hakan Kısaca)

BAKAN NUREDDİN NEBATİ, ULUDAĞ EKONOMİ ZİRVESİ’NE KATILDI.