Sosyal medyada, trafikte veya hayatın içinde kavganın, tartışmanın giderek arttığını belirten Zarafet Eğitmeni ve Aile Danışmanı Semra Binay, “İnsanlar arasındaki saygısızlığın, çatışmanın aslında birçok nedeni var. Bunların en başında ise hoşgörünün değersizleştirilmesi geliyor. Günümüzde insanlar, eskiye ait naif hareketli, alçak gönüllü ve kibar insanları görünce demode, banal ve eski kafa olarak nitelendiriyor” dedi.
Tartışmak veya kavga etmek insanın doğasında olsa da son zamanlarda gitgide artan kavga hali toplumsal bir boyuta ulaştı. Sosyal medyada, trafikte veya hayatın içinde herkesin kavga halinde olduğuna dikkat çeken Zarafet Eğitmeni ve Aile Danışmanı Semra Binay, kimsenin birbirine tahammülü kalmadığını belirtti. Hoşgörü ve saygı vurgusu yapan Binay, yapılması gerekenler, sosyal medya, erkek ve kadın ilişkisine dair önemli ipuçları verdi. Binay, “Son zamanlarda insanlar arasındaki saygısızlığın, çatışmanın aslında birçok nedeni var. Bunların en başında ise hoşgörünün değersizleştirilmesi var. Günümüzde insanlar, eskiye ait naif hareketli, alçak gönüllü ve kibar insanları görünce demode, banal ve eski kafa olarak nitelendiriyor. Bu nedenle insanlar ‘ben buradayım’ demek için daha kaba ve fevri hareketlerde bulunuyor. Birini alttan aldığın zaman ‘hadi bu da senin istediğin gibi olsun’ dediğinde o insanı saf olarak nitelendirmek, onu kullanılacak insan gibi görmek insanların kaba hareketler göstermesine sebep oldu. Yoğun trafik, iş stresi, geçim sıkıntısı, GDO’lu besinler, sağlıksız beslenme ve hava kirliliği, biyolojimizi bozduğu için de tahammülümüz biraz zorlanıyor. Hızlı yaşam ve buna alışmak, naif hareketlerin de geri kafa olarak görünmesinden kaynaklanıyor” diye konuştu.
‘İNSANİ ÖZELLİKLERİMİZ PEK KALMADI’
İnsanların sosyal medya üzerinden birbiriyle çok ağır tartıştığını ifade eden Binayi “Sanal kimlikler üzerinden ‘nasılsa tanınmıyorum’ denilerek insanlar birbirlerine çok şiddetli hakaretlerde, eylemlerde bulunuyor. İzni olmadan bir başkasının gönderisini paylaşıyor. İnsanlar sürekli tartışmak veya kavga etmek için tetikte gibi duruyor. Bu durum kapital düzenin insanları olmaktan kaynaklanıyor. Yani artık tüketen, yiyen, içen, yatan bir toplum olduk. Sadece bize has değil diğer canlılar gibi yaşıyoruz. İnsani özelliklerimiz pek kalmadı, maddi değerine göre insanlara saygı gösteriliyor. Günlük yaşamda sadece yiyelim, içelim, yatalım şeklinde robotik bir yaşam var, bu kavgaların da bundan kaynaklandığını düşünüyorum. Öfkelenmenin nedenleri arasında ilk sırada geçim kaygısı var. Sosyal medyada bazı insanların, başka insanları çok iyi görmesinden kaynaklı ‘ben yetersiz miyim’ duygusu var. Kendine zaman ayıramazken sorumlu olduğu insanlara da zaman ayıramaması ‘ben yetmiyorum’ duygusu insanı biraz bastıyıor. Bu durumlar da öfke kontrolsüzlüğüne sebep oluyor” ifadelerini kullandı.
‘TRAFİKTE SABIR KEMERİ DE TAKILMALI’
Trafikte yaşanan tartışmalara da değinen Binay, “Arabaya binince emniyet kemeri takıyoruz ama en büyük kemer bence sabır kemeridir. Bir hareket olduğunda veya biri sizi sıkıştırdığında, bağırdığında içinizden sayın, o insanın acil bir yere yetişmeye çalıştığını düşünün, yolu bilmediğini düşünün. Bu kadar tahammülsüzlüğe neden yok. Acemi şoförleri sıkıştırıyorlar. Bir daha görmeyeceğimiz insanlar için sıkıntı yaratacak şeyler yapmaya hiç gerek yok. Trafikte anlayış şart” dedi.
‘ÇOCUKLARINIZA NEGATİFİ YÜKLEMEYİN’
Ailelere de uyarılarda bulunan Binay, anne ve babanın çocuklarına çok karamsar bir tablo çizmemesi gerektiğini vurguladı. Binay, “Çocukların gelecekten bir beklentisi kalmadı. Bu nedenle kendi endişelerimizi çocukların yanında konuşmamız gerekiyor. Yarım saat bile olsa onlarla kaliteli zaman geçirmemiz lazım. Güler yüzlü olursak bizdeki o negatif enerji çocuklarımıza geçmemiş olur. Çocukların yanında kavga edilmemesi gerekiyor ama maalesef çocuklar anne ve babalarını kavga ederken görüyor. Annesi ve babasını öperken, sarılırken görmek ne yazık ki her çocuğa kısmet olmuyor. Çocuklara yapabileceğinden fazla sorumluluk yüklememek gerekiyor. Ayrıca yine sanal dünya çok hızlı tüketime yol açtı. Dünyanın diğer ucundaki bir insanla tanışabiliyorsunuz, bilgiye artık kolay ulaşıyoruz. Bu nedenle alternatif de çoğaldı. ‘Buna tahammül edeceğime başka biriyle tanışırım’ düşüncesinden kaynaklı kimse ilişkisindeki sorunu çözmek için çaba göstermiyor” şeklinde konuştu.