Özel Medinova Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Uzman Doktor Özgür Arısoy tvDen ekranlarında Hazal Bayık’ın hazırlayıp sunduğu Sağlık Vakti programının konuğu olarak kadın hastalıkları ve gebelik hakkında bilgi verdi. Arısoy, “Rahim ağzı kanseri önlenebilir bir kanser türüdür” dedi.
Mehmet Aydın – AYDIN – Birlik Haber Ajansı (BHA)
Kanser türlerinden birisi olan rahim ağzı kanseri hakkında bilgi veren Arısoy, kadınların düzenli periyodik aralıklarla hekime başvurmalarını ve taramalardan geçmeleri gerektiğini vurguladı. Arısoy, ” Rahim ağzı kanseri vücudumuzda virüslerden dolayı oluşan en sık gördüğümüz kanserlerden birisidir. HPV diye adlandırılan bir virüsün sebep olduğu önlenebilir bir kanser olması sebebiyle önemli bir başlık olduğunu düşünüyorum. Virüs nedeniyle oluştuğu için aşılamanın önleyici etkisi bulunmaktadır. Tüm kadınların senede bir kez kadın doğum uzmanına muayene olması gerekiyor. Genel sağlık açısından rahim ağzı kanseri taraması aşaması da bu kontroller yapılıyor. Simir dediğimiz bir tarama testi ile rahim ağzı kanserlerinin erken tanınması ve tedavisi mümkündür. Kanser vakalarında ne kadar erken tanınırsa tedavi olasılığı ve külfeti daha hafif oluyor. Daha kolay atlatılıyor” dedi
“CINSEL ILISKI SONRASINDA KANAMA OLUYORSA DİKKAT EDILMELI”
Rahim ağzı kanserinin belirtilerine de değinen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Uzm. Dr. Özgür Arısoy belirtileri şu ifadelerle kaydetti: ” Rahim ağzı kanserinin belirtileri olarak baktığımızda ilişki sonrasında meydana gelen kanama ve kötü kokulu akıntı, kanlı akıntı bulgular arasındadır. Doku tanısı en temel tanı şeklidir. Kötü kokulu akıntıda korkmamak lazım. İnatçı ve kanlı bir kötü koku akıntıysa o zaman tedirgin olmak lazım. Akıntılar kansere sebep olmaz”
“GUNLUK PED KULLANİMINI ONERMIYORUM”
Kadınların akıntılar dolayısıyla günlük ped kullanmalarını önermediğini ve kullanmaları durumunda 2 saatte bir sık sık olacak şekilde değiştirmeleri gerektiğini belirten Arısoy, ” Günlük hijyen ve doğru bakım anlamında günlük pedler tavsiye etmediğimiz şeylerdir. Kullanım durumunda cildimizdeki olan bazı bakterilerin de sayısını arttırdığı için mikro çevreyi bozuyor. Akıntı yapıcı bakterilerin çoğalma ihtimali artıyor. Günlük ped kullanan kadınlarımızın 2 saatte bir değiştirmelerini öneriyorum” diye konuştu.
Rahim ağzı kanserinin tedavisinin başarıya ulaşmasında erken tanı konulmasının çok önemli olduğunu dile getiren Arısoy, ” Tedavi süreci tespit edilen lezyonun derecesine bağlıdır. Senelik simir kontrollerinde bahsedilen öncü lezyonlar yakalanırsa çok büyük bir avantajdır. İleri evrelerde karşılaştığımızda evresine göre tedavi seçeneği değişiyor. Temel olarak cerrahi tedavisi ve radyasyon tedavisi uyguluyoruz. İleri evrelerde erken cerrahi tedavi uyguluyoruz. Erken tedavi her zaman önemli bir konumda olmuştur” ifadelerini kullandı.
“HPV VİRÜS AŞISININ İDEALİ HİÇ CİNSEL İLİŞKİYE GİRMEMİŞ KİŞİLERE YAPILMASIDIR”
Rahim ağzı kanserinden korunmada önemli noktanın HPV enfeksiyonundan korunmak olduğunu belirten Uzm. Dr. Özgür Arısoy, “HPV aşısı laboratuvar ortamında üretilmiş bir aşı olup, canlı ya da ölü virüs aşısı değildir. Bunlar üretilmiş aşılardır. HPV virüsünün hücre duvarındaki bazı partiküllerin vücudu tanıtılması yoluyla oluyor. Siğille yapan virüs ile Aynı aile grubundandır. HPV virüsü rahim ağzına yerleşerek kötü huylu lezyonlara dönüşebilir. Bu virüs cilt epiteli ya da mukoza dediğimiz ıslak yüzeylere tutunuyor. Rahim ağzı kanseri yapan HPV tipi virüs elimizde ya da elimizin cildinde bir kansere yol açmaz. Bunun tek tutunabildiği epitel rahim ağzıdır. Bu virüsler orada yerleştikten sonra uzun bir dönüşüm sürecine girerler. 8 ile 10 sene içinde oluşuyorlar. Vücudumuza bunu tanıtabilmek için bağışıklık sistemimizin en sağlıklı olduğu yaş grubu 11 ve 15 yaş arasıdır. Tüm erkek veya tüm kadınlar bu aşıyı olabiliyorlar. Erkeklerde önemli olmasının sebebi bulaştırıcılığı azaltmak içindir. HPV virüsünün yaklaşık 200 tipi var, bunların sadece 40 tanesi kadın genital sisteminde tutunuyor. Bu aşının en ideali hiç cinsel ilişkiye girmemiş kişilere yapılmasıdır. Bu nedenle kişinin daha önceden HPV virüsünü almadığından emin olunmuş olur. Geç yaşlarda yapılmasının bir sakıncası bulunmamaktadır. Aşı 40 yaşında dahi yapılabilir. Aşı yapılsa bile rutin rahim ağzı kanser tarama testleri yapılmaya devam etmelidir” dedi. (Birlik Haber Ajansı-BHA)