Eğitim sisteminde kaydı bulunmayan öğrencilerin takip sistemiyle eğitime dâhil edilmesi amacıyla düzenlenen “Eğitimle Yeniden Buluşma” projesinin tanıtım töreni, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in katılımıyla gerçekleştirildi.
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Gölbaşı Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Otelinde düzenlenen törendeki konuşmasında ülkelerin beşeri sermayesini artırmada en önemli enstrümanın eğitim olduğuna dikkati çekerek, 2000’li yıllara bakıldığında okullaşma oranlarının beş yaşta yüzde 11, ortaöğretimde yüzde 44, yükseköğretimde ise yüzde 14 olduğunu hatırlattı. Bu verinin 2000’li yıllarda Türkiye’nin insan kaynağını çok verimli bir şekilde kullanamadığına işaret ettiğini anlatan Özer, “Son yirmi yılda 3 önemli adım atılıyor. Birincisi, fiziki yatırım. Tüm illerimizde, ilçelerimizde bu ülkenin evlatlarının okul öncesinden yükseköğretime tüm kademelerde eğitime erişebilmesi için devasa derslikler, okullar yapılıyor. 2000’li yıllarda tüm eğitim sisteminde 300 bin derslik varken bugün 857 bin civarında dersliğimiz var.” dedi.
Bir diğer konunun eğitimde uygulanan sosyal politikalar olduğunun altını çizen Bakan Özer, sosyoekonomik olarak dezavantajlı ailelerin çocuklarının eğitimle buluşabilmesi için şartlı eğitim yardımları, pansiyonlar, taşımalı eğitim, ücretsiz yemek, ücretsiz ders kitapları gibi uygulamalar için son yirmi yılda 525 milyar liralık bütçe kullanıldığını anlattı. Üçüncü önemli adımın başörtüsü yasağı, katsayı uygulaması gibi eğitimin önünde engel oluşturan antidemokratik uygulamaların kaldırılması olduğunu ifade eden Özer, son yirmi yılda toplumsal taleplere çok daha duyarlı bir eğitim sistemi ortaya konulduğunu anlattı.
“Gelinen noktada 5 yaştaki okullaşma oranı yüzde 11’den yüzde 99’a, ilkokuldaki okullaşma oranı yüzde 99,63, ortaokuldaki okullaşma oranı 99,44, ortaöğretimdeki okullaşma oranı da yüzde 95’e yükseldi. ” diyen Özer, bu üç boyutlu gelişmenin lideri olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarını sunduğunu belirtti.
Okul öncesi eğitimi çok daha yaygın hâle getirmek ve erişilebilirliği artırmak için 2022 yılında 3 bin yeni anaokulu yapmak için yola çıktıklarını kaydeden Özer, “… Çünkü Türkiye’deki mevcut anaokulu sayısı, 2 bin 782 idi. Üç yaştaki okullaşma oranları yüzde 9, dört yaştaki okullaşma oranı yüzde 16, beş yaştaki okullaşma oranı da yüzde 65’ti.” hatırlatmasını yaptı.
Özer, “Bizim amacımız neydi 3 bin yeni anaokulu yaparak? Türkiye’de eğitimdeki evrenselleşme evresini nihayete erdirmekti ve hep birlikte Bakanlık olarak devasa bir seferberlik yürüttük. Bir yılda 6 bin 4 anaokulu kapasitesi oluşturduk.” diye konuştu.
Özer, bu sayede üç yaştaki okullaşma oranının yüzde 9’dan yüzde 16’ya, dört yaştaki okullaşma oranının yüzde 16’dan yüzde 38’e, beş yaştaki okullaşma oranının ise yüzde 65’ten yüzde 99’a ulaştığını vurguladı.
“Okul öncesi ile ilgili tüm problemi son bir yıl içinde çözmüş olduk.” diyen Özer, gelinen noktada iki başlıkta ihtiyacın bulunduğunu belirterek “Birincisi, mevcut öğrencilerin devamsızlık ve terk oranlarını kontrol altına almak. İkincisi de kayıt dışı öğrencilerimizi mutlaka eğitim sistemine dâhil etmek. Bugün bunun için buradayız. Tek bir öğrencimizi bile dışarıda bırakmadan inşallah eğitim sistemine dâhil edeceğiz.” dedi.
“Hedefimiz, ortaöğretimdeki okullaşma oranını üç ayda yüzde 99’a çıkarmak”
Özer şöyle devam etti: “Hedefimiz, üç ay içinde ortaöğretimdeki okullaşma oranının yüzde 95’ten yüzde 99’a çıkarmak. Bugün burada ilkokul, ortaokul ve lisedeki kayıt dışı öğrenci sayısı 9 bin ve üzeri olan sekiz ilimiz var: İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Konya, Şanlıurfa, Gaziantep ve Diyarbakır. İnşallah, sizlerle el birliği yaparak tek tek tüm öğrencilerimize ulaşıp mart ayının sonunda eğitimin tüm kademelerindeki okullaşma oranlarını yüzde 99’a ulaştıracağız. Öğrencilerimizin tek tek adreslerine ulaşacağız, ailelerini dinleyeceğiz. Çocuklarınızın sorunlarını dinleyeceğiz ve onlar için en uygun çözüm neyse onu üreterek eğitim sistemimize dâhil edeceğiz. Türkiye yüzyılında ilk kez eğitimin tüm kademelerinde, tüm evlatlarımızın eğitime eriştiği bir eğitim sistemiyle kutlu yürüyüşümüze devam edeceğiz. Hepinize çok teşekkür ediyorum. İnşallah, mart ayının sonu itibarıyla tüm Türkiye’ye müjdeli haberi vererek ortaöğretimdeki okullaşamama sorununu tamamen kökünden çözmüş olacağız.” (Birlik Haber Ajansı-BHA)