Çocuğun gelişiminin sağlıklı olduğunu gösteren en önemli işlevsel göstergelerden biri, yaş grubuna uygun olarak gerekli düzeyde konuşma ve kendini ifade edebilme becerisidir.
Bu yazımızda çocuklarda dil gelişimi alanında uzman kişiler tarafından hazırlanan olağan büyüme tablolarından yola çıkarak çocuklarda dil gecikmesine yol açan en önemli nedenleri, bunun erken dönemde nasıl tespit edilebileceğini ve en uygun tedavi yöntemlerini 4-12 yaş arası çocuklar için online İngilizce dersler sunan Novakid’in Eğitimsel İçerik Direktörü Adrienne Landry ile birlikte inceledik.
Landry dil gecikmesini “bir çocuğun dil becerilerinin yaşıtlarına göre daha yavaş geliştiği bir durum” olarak tanımlıyor.
Dil gecikmesi, konuşma gecikmesinden yani ‘geç konuşmadan’ biraz farklıdır. Dil gecikmesi, bilgiyi anlamlı bir şekilde paylaşma ve alma sisteminin tamamını ifade ederken (sözlü, sözsüz ve yazılı formlar dahil), konuşma gecikmesi yalnızca sözlü iletişimi ve artikülasyonu içerir. Başka bir deyişle, dil gecikmesi olan çocuklar, etkileşimlerini etkileyebilecek ve günlük yaşamları üzerinde etkili olabilecek genel anlama ve konuşma konusunda zorluklar yaşayabilir. Konuşma gecikmesi olan çocuklar fikirlerini ifade etmek için kelimeleri ve cümleleri başarılı bir şekilde kullanabilir, ancak bu kelimelerin anlaşılması zor olabilir.
Bir çocuk bir yaşına geldiğinde konuşmaya işaret eden herhangi bir ses üretemiyorsa konuşmada geç kalmış olarak kabul edilir. Aynı şekilde, bir buçuk yaşına gelmiş ve örneğin “Anne” ve “Baba” kelimesini veya herhangi bir küçük kelimeyi söyleyemiyorsa, veyahut üç yaşını tamamlamış ve henüz kendini net bir şekilde ifade edememişse, dil gecikmesi teşhisi de konulabilir.
Çocuklarda dil gecikmesinin nedenleri
Dil ve konuşma gecikmelerinin hem tıbbi hem de çevresel (veya ailesel) kökenleri vardır. Tıbbi nedenler arasında işitme kaybı, disleksi veya diğer öğrenme bozuklukları, otizm spektrum bozukluğu, fiziksel konuşma sorunları veya seçici mutizm gibi durumlar vardır. Diğer tıbbi risk faktörleri arasında erken doğum, düşük doğum ağırlığı ve doğum asfiksisi yer alır.
Tıbbi olmayan faktörler arasında ebeveynlerin eğitim düzeyi, ailede konuşma veya dil sorunları öyküsü, yüksek doğum sırası veya geniş aile büyüklüğü sayılabilir. Bazı araştırmacılar aile içi geçimsizliği de dil ve konuşma gecikmesinin olası bir nedeni olarak tanımlamaktadır.
İki dillilik dil gecikmesi için bir neden midir?
Halk arasında iki dilliliğin çocuklarda dil gecikmesinin başlıca nedeni olduğuna dair yaygın bir inanış var ve Andreine Landry bu inanışla ilgili olarak sorumuzu şöyle yanıtlıyor:
“Hayır. Birden fazla dil konuşmak çocuğun kafasını karıştırmaz. Bir çocuğun ikinci dilde, ana dilinde öğrendiği kadar çok kelime öğrenmesi daha uzun sürebilir, ancak iki dilli olmanın bir sonucu olarak önemli bir dil gecikmesi olmamalıdır. Aksine, iki dil konuşanlar dil becerilerini iki dil arasında aktarabilirler ve bu da okuma ve konuşma alanlarındaki başarılarını arttırabilir.”
Dil gecikmesi erken aşamada nasıl tespit edilir?
Uzmanlar, bir çocuk 3 yaşına gelmeden konuşma veya dil gecikmesi teşhisi koymak için acele etmezler. Tüm çocuklar farklıdır ve bazı alanlarda diğerlerinden daha hızlı veya yavaş ilerlemeleri doğaldır. Gelişimi ölçerken ve değerlendirirken, büyük resme bakmak ve aynı anda 3 alana dikkat etmek en iyisidir:
Birincisi, kaba ve ince motor becerileri – çocuğun hareket etme şekli, yüz ifadeleri ve iletişim kurmak için kullandıkları beden dili;
İkincisi, biliş – çocuğun hafızası ve dikkat süresi;
Üçüncüsü ise sanatsal-estetik gelişimdir – şarkılar, hikayeler ve çizim, yeni yürümeye başlayan bir çocuğun ana uğraşıdır.
Bu 3 alan, yeni yürümeye başlayan çocuklarla günlük iletişimin temel bileşenleridir. Aile üyeleri 2 yaşına kadar çocuğun konuşmasının yaklaşık %50’sini, 3 yaşındakiler için ise %75’ini anlayabilmelidir. 4 yaşındaki bir çocuğun konuşması genellikle çoğu yetişkin için anlaşılabilirdir.
İşte ebeveynlerin, çocuklarında dil gecikmesi olabileceğinden şüphelenmeleri halinde gözden geçirmeleri tavsiye edilen bir kontrol listesi:
12 ay itibariyle:
Seslere dikkat etmez ve çağrıldığında yanıt vermez;
El sallamak veya işaret etmek gibi hareketler yapmaz;
2 yaş itibariyle:
Sesli konuşmak yerine jest yapmayı tercih eder;
İki kelimeyi bir araya getiremez ve çok az spontane dil üretir;
‘Hayır’ veya ‘dur’ gibi basit talimatları takip etmez;
3 yaş itibariyle:
Cümleler yerine ifadelerle konuşur;
Resim yapmaktan veya kitaplara bakmaktan hoşlanmaz;
Kekeler veya sesleri uzatır.
Çocuğunuzun davranışlarında bu belirtileri fark ederseniz çocuk doktorunuza görünmeyi düşünün.
Dil gecikmesi nasıl tedavi edilir ve üstesinden gelinir?
Çocuklarda dil gecikmesinin tedavisi, sizinle birlikte gözden geçireceğimiz üç ana noktadan oluşur:
Birincisi: Psikolojik tedavi. Bu yöntem çocuk üzerindeki duygusal etkiyi azaltmak için korku, utangaçlık, endişe ve bilinçdışı çatışmalarla ilgili psikolojik sorunları tedavi etmeyi amaçladığı gibi, psikolojik gerilimi azaltmak için de çalışır. Bu çocuğun davranışlarını düzeltir ve kişilik gelişimini destekler.
İkincisi: Konuşma terapisi. Bu yöntem çene ve dişler gibi konuşmadan sorumlu organlarla ilgili tıbbi sorunların tedavisinde kullanılır ve bu kısımları güçlendirmek için çiğneme egzersizleri, balmumu ve balon üfleme egzersizlerinin yanı sıra dairesel hareketlerle çeneye masaj yapılır ve dil ile ilgili bir egzersiz uygulanır.
Üçüncüsü: Konuşma seansları, ki bu seanslar psikologlar tarafından dil gecikmesi bozukluğu olan çocuklarda bilişsel ve dilsel farkındalığı arttırmak amacıyla kullanılan en önemli yaklaşımlardan biri olarak kabul edilirler. Dahası, aşağıda belirtilenler de dahil olmak üzere, geliştirilecek dilin konuşulmasına yönelik birçok uygulama ve faaliyet içerirler:
Çocukla doğrudan konuşmak.
Kelimelerin doğru telaffuzunu çocukla birlikte tekrar etmek ve yanlış şekilde telaffuz etmemek.
Çocuğun hatalarını ve kekelemelerini doğrudan eleştirmemek, yanıt vermesi için zaman tanımak ve hızlı konuşması için baskı yapmamak.
Konuşma hızını ona göre yavaşlatmak çocuğunuzun odaklanmasına yardımcı olacağından, çocuğu bu konuda başkalarıyla kıyaslamadan iletişim kurmak.
Çocuğun sürekli olarak dil sorunu olmayan çocuklarla iletişim kurmasını sağlamak, örneğin bir kreşe gidebilir, böylece konuşmayı ve iletişim kurmayı pratik yaparak öğrenebilir.
Çocukla sürekli diyalog kurmak, böylelikle çocuğun dilsel çıktısı artar.
Çocuklar kolay ezber yapabildikleri için erken yaşlardan itibaren çocuğa kısa hikayeler anlatmak dilsel çıktılarını geliştirecektir ve çocuğun dikkatini çekmek için uygun renkli resimlere sahip kitaplar kullanarak okumak da çocukla iletişim kurmanın ve onu konuşmaya teşvik etmenin etkili bir yoludur.
Bebeğinizle konuşurken komik sesler çıkarmak stresi azaltır ve eğlenceli bir şekilde konuşma pratiği sağlar.
Çocuğa harflerin nasıl çıkarılacağını ve telaffuz edileceğini öğretmek.
Çocuğun çeşitli dil ve telaffuz programlarına dahil edilmesinin yanı sıra aktif olarak iletişim kurmasını sağlayan sosyal aktivitelere katılması.
Ekran süresini sınırlayın. Hiçbir uygulama veya televizyon, ebeveynle etkileşimin yerini tutamaz.
Genel olarak, çocuk ne kadar çok dil girdisi ve etkileşim alırsa o kadar iyidir. Dil gelişimi, çocuğun gün boyunca konuşması için ekstra fırsatlar sağlamanın yanı sıra motivasyonla da ilgilidir. Konuşma ve dil gelişimini desteklemek için en iyi stratejilerden bazıları ekstra araç, oyuncak, saat, uygulama veya para gerektirmez. (Birlik Haber Ajansı-BHA)