Aksaray

28 Şubat darbesi ve başörtüsü!

Aksaray İHH İnsani Yardım Derneği’nin Genç İHH birimi 28 Şubat'ın yıl dönümü nedeniyle bir konferans düzenledi...

Abone Ol

AKSARAY - BHA

 Aksaray Üniversitesi İslami İlimler Fakültesinde düzenlen konferansa Aksaray İhh eski başkanı ve eğitimci Şenol Korkmaz, İslami İlimler Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr Ramazan Ata ve Jeoloji Yüksek Mühendisi Esma Hatun Taşpınar konuşmacı olarak katıldı. Kuranı Kerim tilavetiyle başlayan konferansa öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.

28 Şubat Postmodern darbe sürecinde Üniversitelerde İslam inancı gereği başörtüsü takarak okuyan öğrencilerin eğitim hakkı ellerinden alınmış, dini vecibelerini yerine getirdiği için birçok kamu personeli görevinden uzaklaştırılmış veya sürgün edilmiştir.

1000 YIL SÜRECEK POSTNODERN DARBE

İslami İlimler Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Ramazan Ata, "28 Şubat 1997’ de Milli Güvenlik Kararları ile başlayan süreçte inananlar çok ağır mağduriyetler yaşadı. İslam’ın gereği olan yaşam şeklimiz irticai faaliyet olarak kabul edildi. Toplumun her kesiminde baş örtmek, namaz kılmak, oruç tutmak, gümüş yüzük takmak gibi uydurulan suçlar sebebiyle insanlar fişlendi. Fişlenenler eğer böyle bir yaşantıya devam ediyorsa askeri hiçbir alanda görevine devam edemedi" dedi.

POSTMODERN DARBE NEDENİ İLE AİLELER PARÇALANDI

Aksaray İHH eski başkanı ve eğitimci Şenol Korkmaz, bu dönemde yaşananlar, sadece bireylerin değil, toplumun genel yapısının da etkilenmesine yol açmıştır. Haksız ve hukuksuz yapılan sürgünler, yerinden edilmeler ve işten çıkartılmalardan dolayı otuzbine yakın aile parçalanmış ve bu istatiksel olarak kayıt altına alınmıştır, dedi. Kendisinin ve ailesinin de yıllarca bu zulme uğradığını dile getiren Korkmaz ‘Allah bir daha yaşatmasın’ diyerek sözlerini tamamladı.

BÖŞÖRTÜSÜ TAKDIĞIMIZ İÇİN EĞİTİM HAKKIMIZ ELİMİZDEN ALINDI

Jeoloji Yüksek Mühendisi Esma Hatun Taşpınar o dönemde üniversitede öğrenci olduğunu ve 28 Şubat süreciyle birlikte İstanbul Üniversitesinde ikna odaları ile başlayan başörtüsü zulmünün bir yıl sonra bütün üniversitelere yayıldığını dile getirdi. Bu dönemde, başörtüsü takan kadınlar, eğitim ve kamu kurumlarında ciddi ayrımcılığa maruz kaldı. Üniversitelerde başörtüsü yasağı, birçok genç kadının eğitim hakkını kaybetmesine neden oldu. Bu durum toplumsal cinsiyet eşitliği açısından da büyük bir sorun oluşturdu. Başörtüsü, sadece bir giyim tarzı değil, Müslüman Kadınların inançlarını ifade etme biçimidir. Fetö terör örgütü terörist başının, başörtüsü teferruattır açıklaması ile birlikte, darbe terimi olarak üretilen ‘kamusal alan’ ifadesiyle üniversitelerde, kamu kurum ve kuruluşlarında büyük bir baskı ve zulüm gördüklerini dile getirdi.

Taşpınar, "28 Şubat sürecinde, ifade özgürlüğü ciddi şekilde kısıtlanmış, başörtüsü takan kadınlar, sosyal hayattan dışlanmış ve birçok alanda ayrımcılığa uğramıştır. Bu vesile ile Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bizleri bu zulümden kurtardığı için teşekkür ediyorum, başörtüsü özgürlüğün en kısa zamanda anayasal düzenleme ile kalıcı olarak teminat altına alınmasını temenni ediyorum" dedi.